KÜLTÜR

Mehir iki kısımdır. Mehr-i muaccel ve mehr-i müeccel. Her iki mehir, nikahta bildirilmedi ise, Mehr-i misil verilmesi gerekir. Kadının baba tarafından akrabasına verilen kadar verir. Mehr-i muaccel Acele verilmesi gereken mehir demektir. Bir bilezik, bir küpe, bir buzdolabı vesaire olabilir. Nikah yapılınca, verilmesi vacip olur. Zifaftan veya halvetten önce verilir....
Mehrin üst ve alt sınırı Mehrin en çok miktarı için bir sınır getirilmemiştir. Ayette; “Onlardan birisine yüklerle mehir vermiş olsanız bile, içinden bir şey almayınız” (en-Nisâ, 4/20) buyurulur. Hz. Ömer bunu 400 dirhemle sınırlamak istemiş, aksi halde fazlanın beytü`l-mâle gelir kaydedileceğini ilân etmişti. Hz. Ömer`in dayandığı delil; Hz. Peygamber`in eşi...
Evlenme sırasında kadına bu isimle ödenen meblağ; evlilikte kadının nikâh akdi veya cinsel temasla hak kazandığı mal veya meblağ anlamında bir fıkıh terimi. Kitap, Sünnet ve fıkıh literatüründe mehir kelimesi yerine, eş anlamda; “sadûk”, “saduka”,”nıhle”, “farîza”, “ecr”, “hıbâ”, “ukr”, “alâik”, “tavl” ve “nikâh” kelimeleri de kullanılır. Mehir hakkında bilmeniz gerekenler...
Yaratılış hikmetlerine binâen hanımlar, ulvî bir vazife olan anneliğin gerektirdiği müstesnâ bir duygu derinliği ile donatılmışlardır. Bu yüzden çok hissî ve nâzik varlıklardır. Maddî yapıları da erkeğe göre daha zayıftır. Toplum hayatında, bir erkek kadar dirençli ve kuvvetli değildirler. Kazanç ve geçim noktasında da ekseriyetle kocalarına tâbî durumdadırlar. Mihrin böylesi!...
Hanefîlere göre kadın kendisine verilen mehirle veya şahsına ait malla çeyiz yapmaya zorlanamaz. Kadının babası da kendi malından çeyiz yapmak zorunda değildir. Kadının koca evine hiç çeyizsiz veya kocanın verdiği mehre uygun olmayan bir çeyizle gönderilmesi mümkün ve caizdir. Çünkü bir kadın evlendikten sonra onun geçimini sağlamak kocasının üzerine vâciptir....
Gelin eşyası. Çeyiz kelimesi Arapça cihazdan gelmiştir. Çehiz yerine çeyiz şeklinde kullanımı yaygındır. Evlenecek kız çocukları için hazırlanan her türlü şahsî eşya veya ev eşyası. Gelinin baba evinden kocasına giderken beraberinde götürdüğü elbise ve eşya takımları. Ana veya baba tarafından örf ve âdete göre, evlenecek kız çocuklarına evin döşenmesi için...
Cehâz (cihâz) Arapça’da “yolcunun, gelinin ve sefere çıkacak ordunun ihtiyaç duyacağı eşya, gıda maddesi, silâh vb. malzemeler” anlamına gelir. Türkçe’ye cihâz şekliyle geçen kelime ayrıca çehiz ve çeyiz olarak yaygınlık kazanmış ve gelinin baba evinden götürdüğü elbise ve benzeri eşya için kullanılmıştır. Osmanlı’da çeyiz kültürü İslâm hukukunda koca evlilik sırasında...
Eski Türklerde çeyiz geleneğini biliyor musunuz? Türk geleneğinde çeyiz nasıl hazırlanırdı ve çeyizde neler vardı? Haberimizde okuyabilirsiniz. Orhun Kitabeleri’nde Bayla Kutlag Yaragan Bengü Taşında yer alan “Ağılım ör, yılkım sansız erti. İnim yiti, urım üç, kızım üç erti. Ebledim; oğlumun kızım kalınsız birdim”  On ağılım, sayısız at sürülerim vardı. Evlendirdim;...
Hudeybiye anlaşması, Müslümanlara çok ağır gelmişti. Kâbe‘ye varamadan geri döneceklerdi. Anlaşmayı yazma işinden çıkınca, Resulullah (S.A.V.), ashabına “Kalkın kurbanlarınızı kesin, sonra da tıraş olun!” buyurdu. Ancak (müşriklerle yapılan bu antlaşmadan hiç kimse memnun değildi. Bu sebeple) kimse kalkamadı. Resulullah (S.A.V.), emrini üç kere tekrar etti. Yine kalkan olmayınca Ümmü Seleme‘nin...
Dadısı ve azadlısı Ümmü Eymen (Bereke), kocasından boşandıktan sonra sığınak olarak Hz. Peygamber’in (S.A.V.) evini bulmuştu. Allah Rasûlü, onu diğer bir azadlısı ve evlatlığı Zeyd’le evlendirmiş ve bu evlilikten Üsâme dünyaya gelmişti. İslâm’da hukuken evlatlık müessesesi kaldırılmış olmasına rağmen Zeyd ve ailesi, Rasul-i Ekrem’in hanesinin bir parçası gibi muamele görmeye...
Aile; karı, koca ve varsa çocuklardan oluşan en küçük toplumsal birimdir ve toplumu meydana getiren kurumların temelidir. Aile, ait olduğu toplumun inançlarını, gelenek ve göreneklerini, değer yargılarını kendi içinde barındırır, korur ve nesilden nesile aktarır. Bu nedenle aile, her din ve kültür için oldukça önem arz etmektedir. İslam dini aile...
Bulunduğu coğrafyada ve diğer toplumlarda kadın, Hz. Peygamber’in (S.A.V.) getirmiş olduğu din sayesinde prestij kazanıp saygıdeğer bir varlık konumuna yükselmiştir. İnsanlığı unutulan, ticarî meta, alınıp satılan değersiz bir eşya muamelesi gören kadın, onun önderliğinde hanımefendi sıfatına kavuşmuştur. Hz. Peygamber’in (S.A.V.) hanımlara olan merhameti Kadınlar konusunda erkekleri sık sık uyaran Hz....
Hz. Peygamber (S.A.V.), bütün hayatı boyunca bizzat kendisi “Ey Rabbimiz! Bize dünyada da ahirette de iyilik ver, bizi cehennem azabından koru” (2/Bakara 201) âyetinde olduğu gibi dünya ve ahiret dengesini, yaşayışında tesis etmiş, bunu aile hayatında da göstermiş ve müminlere yaşanılır ve izlenebilir örnekler bırakmıştır. Hz. Peygamber (S.A.V) ve aile...
Eskişehir deki yerli (manav), Çerkes, Tatar, Balkan göçmeni, tüm halklar bu geleneği devam ettirdikleri görülmektedir. Mihalıccık , Sivrihisar, İnönü, Çifteler ilçelerinde de bu gelenek sürdürülmektedir. Çocuğun ilk dişi çıktığında aile büyükleri akrabalar ve komşular bir araya gelerek Diş Budayı pişirirler. Buğday yörede Hedik-Gölle olarak adlandırılır. Pişirilip soğuyan buğdaya isteğe göre...
Yüce Allah tarafından en üstün vasıflarla yaratılmış olan insan, ailesine, anne-babasına ve bütün akrabalarına karşı sorumlu bir varlıktır. Kuşkusuz İslam dini, akrabalık ve aile ilişkilerine büyük önem vermiş, bu ilişkilerin ilkeli, sağlam ve devamlı olmasına da özen göstermiştir. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de akrabalık ve diğer ilişkilerin önemiyle ilgili olarak şöyle...
Akrabalık bağlarımız nasıl olmalıdır? Sahabe-i Kiramdan birisi sorar: “Ya Resulallah, insanların en hayırlısı kimdir?” Bu kısa soruya Peygamberimiz şu cevabı verir: “Rabbinden en çok korkan, yakınlarına en çok ilgi gösteren, en çok iyiliği tavsiye edip, insanları kötülüklerden uzaklaştırmaya çalışandır.” Hadis-i şerif, en hayırlı, en iyi insanı tarif ediyor. Akrabaya iyi...
Akraba ve yakınları ziyaret etme, hallerini ve hatırlarını sorma, gönüllerini alma anlamında bir İslam ahlâkı terimi. İslam’da insanlar arası ilişkilere önem verildiği gibi özellikle yakınlardan başlayarak anne ve babanın ve sırayla diğer akrabaların ziyaret edilip gözetilmesi prensibi son derece önemlidir. Halit b. Zeyd (Ebu Eyyüb el-Ensarî) Hazretlerinden rivayet edildiğine göre...
Sözlükte “bağ, ilişki” anlamına gelen sıla ile “döl yatağı, ana rahmi” ve mecazen “insanlar arasındaki soy birliği, akrabalık bağı” mânasındaki rahm/rahim (çoğulu erhâm) kelimelerinden oluşan sıla-i rahim terim olarak “kan bağı ve evlenme yoluyla oluşan akrabalık bağlarını yaşatma, akrabalarla ilişkiyi sürdürme, haklarını gözetme, onlara ilgi gösterme, iyilik ve yardımda bulunma,...