Kötü alışkanlıklar ailede biter
İnsan gelişiminin en karmaşık olduğu dönemlerden biri ergenliktir. Ergenlik, çocukluk döneminin bitişiyle beraber, fizyolojik olarak erişkinliğe ulaşıncaya kadar geçen bir gelişim sürecidir. Ergenlik dönemi, UNESCO’ya göre 15-25 yaşları arası, Birleşmiş Milletler’e göre ise 12-25 yaşları arası olarak belirlenmiştir. Bu rakamların mutlaklık ifade etmediği unutua iklim ve beslenme şartları gibi değişik faktörlere bağlı olarak değişiyor ve gün geçtikçe ergenliğe başlama yaşı küçülüyor.
Ergenlik dönemi fertlerde toplumsal kimliğini kazanma, yetişkin olma ve toplumda rol alma arzusunun başladığı ve bu doğrultuda çocuğun ilgi merkezinin aileden kopup çevreye yöneldiği bir dönemdir. Aileden kopmanın yaşandığı bu dönemde, aile çocuğunu yetişkinliğe geçiş aşamasında olan bir genç gibi görmek yerine hâlâ çocuk gibi görmeye devam ediyorsa, problemler kapıda demektir. Ailenin bu tutumuna karşı olarak genç, büyüdüğünü ispatlamak veya çocuk gibi davranılmasından hoşlanmadığını göstermek için kötü alışkanlıklara başlayabiliyor. Bu alışkanlıkların başında sigara geliyor.
Çocuğun kötü alışkanlıklara başlamasının birçok sebebi olabilir. Bunlardan bazıları;
- Ailenin çocuğuna karşı gösterdiği yanlış davranışlar
- Aileden birinin veya birkaçının sigara alışkanlığının olması
- Arkadaş özentisi
- Duygusal problemler
Aileler neler yapabilir?
Çocuğun ilk eğitim kurumunun aile, ilk öğretmenlerinin de anne ve babası olduğu göz önüne alındığında, sigara gibi kötü alışkanlıklara karşı bakış açısının şekillendiği başlıca merkez ailedir. Bu sebeple başta sigara olmak üzere bütün kötü alışkanlıklara başlamadan önce, ne gibi tedbirlerin alınabileceği, aile ortamında belirlenmelidir. Hiçbir anne ve baba, çocuğunun sigara gibi kötü alışkanlıklara bulaşmasını istemez. Ailelerin, çocuklara sigaranın tehlikelerini erken yaşlarda öğretmeleri gerekir. Bu noktada aileler neler yapabilir, birlikte bakalım:
Ne görürse o: Annesi-babası ya da kardeşleri sigara içen çocukların birçoğu yetişkinlik dönemlerinde sigara bağımlısı olmaktadır. Bu noktada aile fertlerine büyük görev düşüyor. Çocukların, yetişkinleri model alarak büyüdükleri göz önüne alındığında, çocuğun sigaradan uzak durması için aile fertleri de kesinlikle sigaradan uzak bir hayat yaşamalıdırlar.
Ağacı fidanken eğmek lazım: Sigaraya başlama yaşı gün geçtikçe düşüyor. Bu sebeple aileler, mümkün olan en küçük yaşlarda (3-4 yaş civarında) çocuklarına sigaranın zararlarını anlatmaya başlamalıdırlar. Görsel öğelerle bu anlatımlar desteklenebilir. Böylece çocuklar küçük yaşlardan itibaren sigaraya karşı olumsuz bir tavır sergileyecektir.
En hassas dönem ergenlik: Aileden kopmanın yaşandığı ergenlik döneminin başlangıcında, aile çocuğunu hâlâ çocuk gibi görmek yerine yetişkinliğe geçiş aşamasında olan bir genç gibi görmeli ve Ona bu bakış açısıyla yaklaşmalıdır.
Aile bütünlüğü çocuğu korur: Yapılan bir araştırmada çocuğun anne-babasının her ikisinin ya da herhangi birinin eksik olmasının, çocukta kötü alışkanlıklara meyli artırdığı görülmüştür. Bu noktadan hareketle, ölüm haricinde boşanma gibi sebeplerle ebeveynlerinden biri ya da her ikisiyle ilişkisini koparmış çocukların sigaraya daha kolay başladıkları söylenebilir. Bunun için boşanma aşamasında olan ebeveynlerin çocuklarının geleceği için tekrar düşünmeleri gerekir. Ya da boşanmış aileler, mutlaka çocuklarıyla görüşmeye, onların sosyal ve duygusal problemleriyle ilgilenmeye devam etmelidirler.