K-Pop’tan bize düşen…
K-pop havuzunda toplanan gençlerin çoğu ailesiyle bağ kuramayan duygusal yönden mahrum kalmış ya da kendinde eksik kalan bir parçayı o zeminde bulan kişiler. Yıllardır bu gençleri dinlemeye ve anlamaya gayret ediyorum. Kızım da gruplara dahil olunca haliyle oradan da takip eder oldum. Evimize gelenler ve kalanlar oldu, oluyor.
Akım açısından bakıldığında, kitle yönetim sürecinden elde edilen getirilerin en somutu ekonomiktir. Sıklıkla elimizden kayıp gidiyor diyerek yakındığımız bu gençlerin, Hristiyanlığın yayılmacı politikasına hizmet eden ya da neo-paganizmin gün be gün kitlenin hayatın da yer bulması kısmı ile çok ilgilendiklerini düşünmüyorum. Bu tür akımlar uyanık olan herkes tarafından kendi iklimine çekilebilir durumda aslında. Örneğin siz de böyle bir gruba üye olabilir, oradan görüştüklerinizle çok olumlu şeyler yapabilirsiniz. Tebliğ de yapabilirsiniz. Çevre ve doğayı koruma farkındalığı oluşturabilir, üniversiteye hazırlık dersleri de verebilirsiniz. Kısaca K-pop her çeşit görüşe bir nevi açık network alanı sunuyor. Bununla beraber K-pop; gösterileri, grup üyelerinin hikayeleri, albümleri, giyim tarzları, üretilen oyuncaklar, youtube içerikleri gibi aklımıza gelemeyecek kadar geniş bir ticari ağ ile sürecini ekonomik olarak en üst seviyede yönetiyor. Velhasıl gençlerin kayıp gitmesi meselesi onlardan çok bizim meselemiz olarak ortada duruyor.
GENÇLERE TEK TEK ULAŞMAMIZ ŞART!
Uzun süredir K-pop üzerinden yapılan paylaşımları okumaya çalışıyorum. Edindiğim genel kanaat K-pop ülkemizdeki gençleri ele geçirdi ve çocuklar öyle oldu şöyle oldu tarzında birtakım yakınmalar. Halbuki sızlanmak yerine kafa yorulması gereken asıl konu; Bu ülkede şu kadar gençlik çalışması varken neyi eksik yaptık ki, gençlerimiz burada değil de o ortamlarda bulunuyorlar? K-pop akımına kendini kaptıran gençleri yerden yere vurmadan önce “Biz neyi yanlış yapıyoruz?” “Aileler olarak neyi yanlış ya da eksik yapıyoruz?” “Büyük bütçelere sahip gençlik çalışmaları yürütenler olarak gençlerin dünyasında neredeyiz, onların neyi oluyoruz?” gibi soruları sormak zorundayız.