Sanatçı Fatih Erkoç, uzun evliliğin formülünü açıkladı.
‘Ellerim Bomboş’ şarkısıyla bir döneme damgasını vuran 70 yaşındaki sanatçı Fatih Erkoç, 7 yıl kanserle mücadele etmişti. Hastalıkla olan savaşının ardından sağlığına kavuşan Erkoç, verdiği bir röportajda ailenin ne demek olduğunu uzun yıllar Norveç’te yaşadıktan sonra anladığını ifade ederek evliliği hakkında konuştu. Annesinin önerdiği kıza aşık olduğunu ve sonra da onunla evlendiğini belirten sanatçı, uzun evliliğin sırrını da açıkladı.
Erkoç, evlilikle ilgili yaptığı açıklamasına ailenin öneminden bahsederek başladı. Erkoç, “Her şey ailede başlar. Dünyaya iyilik yapacaksanız, ülkenize faydalı işler yapacaksanız bu ailede başlıyor.
Anne ve babaların çocukları doğru eğitebilmeleri için donanımlı olmaları gerekiyor. Ne yazık ki bu noktada eksikliklerimiz olmaya başladı. Dejenerasyonumuzun sebebi de bundan kaynaklanıyor.
Ben uzun yıllar Avrupa’da yaşadım, orada da gördüm. Aile açısından yoksunlar. Avrupa ekonomik olarak zengin ama maneviyattan yoksun. Ne kadar zengin olursa olsun, annelerini, babalarını huzurevine bırakıyorlar. Bu kabul edilemez bir durum benim için.
Annem Alzheimer hastasıydı, onu huzurevine koymadım. Eşimle evimizde baktık. Böyle gördük biz. Geleneklerimiz çok önemli, ailemden böyle gördüm. Aile en kıymetli şey. Aile zenginliktir.” şeklinde konuştu.
Evliliğin sırlarını anlatan sanatçı şöyle konuştu:
“Eşim uzaktan akrabamdır. Tanışıyorduk ama ben o dönemler evliydim Norveç’te. Boşandıktan sonra da rahmetli annem “Seni Mehlika ile düşünüyorum” diye bir teklifte bulundu. Sonrasında düğünde karşılaştık. Fotoğraf çektirmiştik o gece. Düğün sonrası Norveç’e döndüğümde ona aşık olduğumu hissettim. ‘Yol Verin a Dostlar’ şarkısını da ona yazdım.
Görücü usulü dediğimiz zaman yüzünü bile görmeden evlendim diye anlaşılmasın. Annem önerdi, ben de aşık oldum ve evlendim. Görücü usulü evlilikler artık daha uzun sürüyor. Büyükler daha tecrübeli olduğu için evlilik uyumunu daha iyi görüyor. Boşanmanın bu kadar arttığı bir süreçte iyi ki annemi dinlemişim diyorum.”
