Ergenlikte kimlik karmaşası
Ergenlikte kimlik arayışı, her zaman sağlıklı bir şekilde ilerlemez ve ergenlik dönemindeki gençler bazen kimlik arayışında başarısız olabilirler. Kimlik karmaşası yaşayan ergenler kendilerini amaçsız hissederler. Kafa karışıklığı yaşarlar, neyle ilgileneceklerini ve ne yapmak istediklerini bilemezler. İlgilendikleri ve sevdikleri bir alan bulamazlar. Yaptıkları şeylerde istikrarı yakalayamazlar. Bazen ise bir şey yapmak için çaba bile harcamazlar.
Ergenlikteki gençlerin kimlik karmaşası yaşamasına ailelerin çocuklar üzerinde kurduğu baskılarda sebep olabilir. Örnek vermek gerekirse, ailelerin çocukları yerine bir kariyer ve hayat planı belirlemesi, çocuğa kendi istedikleri kariyeri yapması için baskı kurmaları veya çocuğun kimliğini bulması yolunda yapmak istediği farklı aktiviteleri yapmasına izin vermemeleri çocuğun kimlik karmaşası yaşamasına sebep olabilir. Bu durumda çocuk kendi istemediği bir mesleğe sahip olur ve yaptıkları işten zevk almazlar, bu işi yapmak için motive olamazlar ve hatta depresyona girerler. Yapmak istedikleri pek çok şeyi yapamadıkları için kendilerine neyin uygun olduğunu bilemezler ve arada kalırlar, uyum sağlayamazlar
Aileler Çocuklarıyla Nasıl İletişim Kurmalıdır?
Ergenlikte kimlik arayışı içerisinde olan çocukların aileleri çocukları değişmeye başladıkları için endişelenirler ve paniklerler. Çocuklarının ergenlik öncesi dönemdeki davranışları sergilemesini beklerler. Çocukların farklı kıyafetler denemesi, değişik etkinliklerle ilgilenmeleri, onların tanımadığı yeni arkadaşlarının olması endişelenmelerine yol açar. Çocuğu ergenlik döneminde olan anne ve babaların yapması gereken ilk şey sakin olmak ve çocuklarının değişmeye ve yeni bir kimlik bulmaya çalıştığını kabullenmektir. Çocukları farklı bir şey denemek, yapmak istediğin sert tepkiler vermemelidirler. Çocukları daha özgür bırakmaları gerekir ki çocuklarda kendi kimlik arayışlarını tamamlayabilsinler. Anne ve babaların çocuklarına baskı yapmaları bazı çocukların anne ve babanın söylediği şeylerin tam tersi şeyler yapmasına ve yanlış durumların içine düşmesine sebep olabilir. Bu sebeple anne ve babalar çocukları ile iletişime geçerken sert ve baskıcı bir iletişim biçimini değil, ılımlı ve anlayış bir dili tercih etmelidir.