Akrabalık bağlarımız nasıl olmalıdır?
Akrabalık bağlarımız nasıl olmalıdır?
Sahabe-i Kiramdan birisi sorar:
“Ya Resulallah, insanların en hayırlısı kimdir?”
Bu kısa soruya Peygamberimiz şu cevabı verir:
“Rabbinden en çok korkan, yakınlarına en çok ilgi gösteren, en çok iyiliği tavsiye edip, insanları kötülüklerden uzaklaştırmaya çalışandır.”
Hadis-i şerif, en hayırlı, en iyi insanı tarif ediyor. Akrabaya iyi davranmak, elinden geldiğince onlarla ilgilenmek insanın şahsiyetine doğrudan tesir ediyor ve onu İslam nazarında “en hayırlı insan” olarak vasıflandırıyor.
Bu birinci mükafatı.
“Akrabalık bağlarımız nasıl olmalıdır?” gibi diğer yazılarımıza kültür çalışmaları kategorisinden göz atabilirsiniz.
Diğer mükafatlarını da yine Peygamberimizin mübarek lisanından öğrenelim:
Ebu Hüreyre rivayet ediyor. Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurdular:
“Sıla-ı rahmi ne ile nasıl yapacağınızı büyüklerinizden öğreniniz. Çünkü sıla-ı rahim, akrabalar arasında sevginin artması, rızıkta çokluk, ömürde berekettir.”
Farz bir ibadet olan sıla-ı rahmi yapabilmek için, önce akrabaların tanınması gerekiyor, arkasından da hangi akrabaya nasıl bir iyilikte bulunulması, gönüllerinin ne şekilde alınacağı belirtiliyor. Aile ve akrabaların dağılması, çok kere her bir akrabanın çeşitli şehir ve beldelerde bulunması, hadiste ifade edilen bir hususa dikkatimizi çekiyor. Önce akrabalarımızı büyüklerimizden öğrenmemiz, daha sonra da onlara olan akrabalık bağımızı ve yakınlığımızı göstermemiz gerekiyor.
Bir mü’min olarak önce onlara nasıl yakınlık gösteririz, hangi ihtiyaçlarını karşılayabiliriz, nasıl faydalı olabiliriz, ziyaretlerimizi nasıl gerçekleştirebiliriz: Bizzat giderek mi, telefonla mı, mektupla mı, bayram tebrikleri ile mi? Bunları araştırırız. Ondan sonra da elimizden geldiği kadarını yaparız.
Biz imkânımız nisbetinde gayretimizi gösterirsek, Cenab-ı Hakk’ın da merhamet ve şefkatini çekeriz. Cenab-ı Hak aramızdaki sevgi bağlarını kuvvetlendirir, rızkımıza bolluk verir, ömrümüze bereket ihsan eder.