Merhamet, aile içi iletişimde inşa edici bir eylemdir

06.06.2022
A+
A-
Merhamet, aile içi iletişimde inşa edici bir eylemdir

Merhamet duygusu, ancak sevginin, saygının, şefkatin, hoşgörünün, yardımlaşmanın, yaşanıldığı aile ve eğitim ortamlarında gelişebilir. Yani baskı, korku, kin, tehdit, nefret, öç alma gibi duyguların hâkim olduğu ortamlarda merhametli insan yetişmesi zordur.

Merhamet, aile içi iletişimde inşa edici bir eylemdir

Bildiğimiz gibi Yüce Allah, Rahmân ve Rahîm’dir. İnsanlarda ve bütün canlılarda bulunan acıma ve merhamet duygusu da Allah’ın Rahmân sıfatından gelmektedir. Peygamber Efendimiz (as) şöyle ifade buyurmuştur:

“Şüphesiz acıma¸ merhamet duygusu Rahmân’dan bir cüzdür.” [Buhârî, Edeb 13; Tirmizî, Birr 16.]

Hz. Peygamber, çocukları sevip okşamasına hayret eden ve on çocuğundan hiçbirini öpmediğini övünerek söyleyen bedeviye:“Şâyet Allah senin kalbinden merhameti söküp almışsa, ben sana ne yapabilirim? Merhamet etmeyene merhamet edilmez.” [Buhârî, Edeb 18.] buyurarak sevginin tesis edilmesinde merhametin önemine işaret etmiştir. Yine Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Allah¸ merhametli olanlara rahmetle muamele eder. Siz yeryüzündekilere merhametli olun ki¸ göktekiler de size rahmet etsinler. Rahim (akrabalık bağı) Rahmân’dan bir bağdır. Kim onu korursa Allah onunla (rahmet bağı) kurar. Kim onu koparırsa¸Allah da ondan (rahmet bağını) koparır.” [Ebû Dâvûd, Edeb 4941; Tirmizî, Birr 16.]

Merhamet Duygusu

Merhamet duygusunun kazanılmasında ailenin etkisi kaçınılmazdır. Kur’ân, merhametin ailede eşler arasından başlayarak, çocuklar ve komşular şeklinde dışa doğru bir açılımla devam etmesi gerektiğine dikkatlerimizi çekmektedir:

“Allah’a kulluk edin ve hiçbir şeyi O’na ortak koşmayın. Ana babanıza, akrabalarınıza, yetimlere ve muhtaçlara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve emriniz altında bulunanlara iyilik yapın.” [ 4/Nisâ, 36.]  şeklindeki âyetin bu noktaya işaret ettiğini ifade edebiliriz. Bu âyette yer alan ihsan-iyilik emrini yerine getirmek için öncelikle merhamet sahibi olmak gerekmektedir. Çünkü merhametin olmadığı yerde gönülden, samimi iyilik ve ihsanın olabilmesi mümkün değildir.

Kişiyi bireysellikten kurtarıp¸ ikili ilişkiler dünyasına geçmesini sağlayan aile ortamının, merhamet duygusunu öğretmek açısından önemi açıktır. Ailede merhamet çevresinde keşfedilebilecek güzellikler, eşler arasındaki sevginin yeniden canlanmasına vesile olacak ve sevgi de onları mutluluğa götürecektir.

Kadın ve erkeğin¸ yaratılması ve birbirine eşler olmasının nedenini anlatan şu âyet eşleri merhametli olmaya davet etmektedir:

“O’nun varlığının delillerinden, ayetlerinden biri de size kendi cinsinizden¸ kendileriyle sükûn bulacağınız eşler yaratması ve aranıza sevgi ve merhameti yerleştirmesidir.” [30/Rûm, 21.]

Biz, Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle, birbirimizle huzur bulalım (Rûm, 30/21), eşlerimiz elbisemiz olsun(Bakara, 2/187), birbirimizi iyiliğe yöneltelim, kötülükten uzak tutalım (Tevbe, 9/71) diye aile kuruyoruz.

Maddi imkânların çok fazla olduğu, maneviyatın ise körelmeye yüz tuttuğu bu çağda; merhamet, şefkat, diğerkâmlık gibi ulvi duyguları beslemeli ve nesilden nesile aktarmalıyız. Merhamet konusu, çocuk eğitiminde sadece çocuk ile anne baba arasında düşünülmemelidir. Bunun yanında anne babanın ve varsa diğer aile bireylerinin aralarındaki ilişkinin bu duygu üzerine kurulmuş olması gerekmektedir. Çocuk, sevgi, şefkat ve merhamet ortamında büyümelidir.

DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.