Oyunun zekaya ve psikolojiye etkisi
Günümüzde “Oyun” artık sadece ebeveynlerin değil resmi yetkililerin de nazarında önem arz ediyor. Bu nedenle, Türkiye’de çocuklara yönelik daha kapsamlı oyun parkları, oyun odaları, il-ilçe belediyelerinin, valiliklerin kurdukları çocukların oyun oynayabilecekleri alanlar artıyor.
Amerika’da bu konunun önemi yıllar önce anlaşılmış ve resmi makamlar tarafından büyük bütçelerle de desteklenen programlar, etkinlikler, oyun alanları vs. yapılmış ve halen tüm hızıyla yapılmaya devam ediyor. İki ülke arasında bir karşılaştırmaya girmeyeceğim. Zira Amerika, bu konuda dünyada birçok ülkeye örnek olacak ülkeler sıralamasında ilk sıralarda yer alıyor.
Oyunun psikolojik ve duygusal gelişim üzerine etkisi
Psikolojik gelişim ile sosyal gelişim birbirinden bağımsız değil. Çocuk, toplumu, kuralları, meslekleri, gelenek ve görenekleri, iyiyi ve kötüyü, doğruyu-yanlışı öğrenirken, yani sosyal olarak gelişirken, bu öğrendikleri kendi kişiliğini de şekillendirir. Oyunun kurallarına bağlı olarak oyuncu, rakibine saygı duymaya, disiplinli olmaya mecburdur. Fakat bu tür kurallar sadece sınırlamamakta, aynı zamanda mesafeli özgürlüğü de sağlamaktadır. Bu da, oyuncuya kendi karakterini geliştirme imkanı verir. Çocuk, oyun ortamında özgür olmalıdır, oyundaki bütün problemleri kendi başına çözmelidir. Çözemediği takdirde dışarıdan birinin değil, oyun arkadaşlarının yardımcı olmasını ister. Bu davranışlar çocuğun büyüdüğünde karşılaştığı güçlükleri kendi kendine çözmesi için hazırlıktır. Çocuğun oyunu, oyun içindeki davranışları büyükler tarafından kısıtlanır ve engellenirse büyüdüğünde özgürce davranamayan, pısırık, kararsız bir kişilik ortaya koyar.
Oyunun zeka gelişimi üzerine etkisi
Oyunun zihinsel gelişim üzerindeki ilk etkisi, öğrenmedir. Çocuk oyunda her çeşit kavramı ve nesneyi tanıyarak, kullanma özelliklerini, görevlerini öğrenir. Bu öğrenme, zihinde bir bilgi birikimi ve çalışma açısından gelişme sağlar. Ayrıca öğrenilen kavram ve nesnelerin ifade olarak kullanılması, kelime ve dil dağarcığına katılması ayrı bir özelliktir ve dil gelişimi sağlar. Oyun anında çocuk sürekli olarak düşünme, algılama, kavrama, ve simgeleme gibi zihinsel yönden, soyut yetenekler açısından bir faaliyet içerisindedir.
Oyun çocuğun boş zamanlarını doldurma aracı değil, kendini anlatabildiği, kişiliğini, hayal gücünü, insani ilişkilerini, yardımlaşma yetisini geliştirebildiği eğitiminin bir parçasıdır.