Arkadaşlık ilişkilerinin gelişimi
Arkadaşlık İlişkilerinde ailenin önemi nedir? Çocuğun gerekli sosyal becerileri kazanabilmesi ve yeterli uyum sağlayabilmesi için arkadaşlık ilişkileri çocuğun gelişiminde aile içi iletişimin işlevinin yanında büyük bir rol oynamaktadır.
Arkadaşlık ilişkilerinin gelişimi
Çocuk okula başlamadan önce aileler çocuk yetiştirme noktasında çevreden etkilenir. Dolayısıyla çocuk üzerinde sosyal çevrenin etkisi yaşamının daha ilk anlarından itibaren de görülebilmektedir. Çocuğun ilk sosyal çevresi ailesidir. İlk iletişime geçtiği kişi de annesidir ve annesinin memesinden dünyaya açılan sosyal çevreyi daha orada algılamaya başlar. Kendisinin dışında birinin varlığını kabul etmiş olur. Böylece çocuk ilk aylardan itibaren gelişim gösterirken güveni öğrenmeye başlar. Ve varlığını devam ettirebilmek için bir diğerinin varlığına ihtiyacını fark eder.
6.aydan sonra dokunarak, bakarak, birbirlerinin saçını çekerek, hareketleri taklit ederek ilişki kurarlar.
9.ve 13.aylar arasında dış uyaranlara tepkiler başlar. Herhangi bir sesten ürkebilir, söylediklerinize ya da mimiklerinize gülebilir hatta dilinin döndüğünce kendi diliyle cevap verebilir size veya etraftaki herhangi bir uyarana.
2-4 yaşları arasında ise çocukların etkileşimi artar ve dolayısıyla sosyal becerileri de artmaya başlar.
Okula başlayan çocuk (kreş/anaokulu/ilkokul ilk hangisine giderse gitsin) için ön hazırlık önemlidir. Çocuk okulun nasıl bir yer olduğunu ilk duyduğu andan itibaren hayaller kurar. Kaygı duyabilir. “Şimdiye dek her şey güzeldi arkadaşlarım vardı bana yetiyordu bu nerden çıktı şimdi?!” gibi düşüncelere sahip olabilir.
Okulla birlikte sosyal alanlar ve sosyal çevrenin çocuk üzerindeki etkisi elbette artış gösterir. Ve yaş arttıkça sosyal çevrenin etkisi değişim gösterir.
7 yaş: sebatkar; hata yaptığında utanan; içe çekilme, sakinlik, iç dünyanın keşfi; hiç başına gelmemiş olsa dahi bazı şeylerden korkabilen (okula geç kalmak, karanlık korkusu, birinin ölmesi..vb) yaş dönemi
8 yaş: hızlı, dışa dönük; ailesi ve arkadaşlarıyla olan ilişkilerine önem veren; herkesi (özellikle kendisini) sürekli yargılayan; kolaylıkla incinen; başkalarının eleştirilerine karşı duyarlı; sözel becerisi gelişmiş olan yaş dönemi
9 yaş: tedirgin ve huzursuz; annesinin kendisine seslenmesini duymayan veya duymazdan gelen; otoriteye karşı yüzüne boş boş bakan veya yüksek sesle şikayette bulunan; dürüstlük konusunda duyarlı; bireysel farklılıkların en fazla ortaya çıktığı dönem.
10 yaş; ailesine daha bağlı; birlikte yapılan her şeye genellikle katılmaya hazır; doğrudan sorunsuz, dürüst ve güven dolu ilişki kuran; elde edilen bilgileri özümseyebilen; ilgileri çeşitli; hoşgörülü, uyumlu; benmerkezci olmayan; huzurlu ve düzenli bir evre; gelişimin dengelendiği altın çağ niteliğinde olan bir dönem.