Anne olmak başlı başına stres dolu bir aktivitedir. Özellikle günümüzün talepkâr ve hızlı dünyasında, her şeye yetişebilmek için süper anne olmak gerekir ki, bu kadınların yaşadığı stresi ikiye katlar. Bir yandan evin işlerini ve sorumluluklarını sırtlanmak, çocukların okulları, kendi işi arasında mekik dokumak, hafta içi ödevlerinin yanı sıra akşamlara ve hafta sonlarına yayılan etkinliklerde yer almaya çalışmak kadınları tüketir. 2010 yılında yapılan bir ankete göre kadınlar erkeklere oranla daha çok fiziksel ve duygusal stres belirtilerine sahiptir. Bu belirtiler; baş ağrıları, kendini her an ağlayacakmış gibi hissetmek, mide ve sindirim sıkıntıları olarak sıralanabilir. Aynı çalışmada kadınlar stresi yenmek için yemek yediklerine dair bildirimde de bulunmuştur.
Annelerin stres faktörlerini kısa vadede ortadan kaldırmak mümkün olmasa da stres yönetimi için sağlıklı yöntemler benimsemeleri önemlidir. Çünkü annelerin stres yönetme biçimi hem kendi sağlıkları için hayatidir hem de bu yöntemler tüm aileye model olmakta, başta çocuklar olmak üzere aile üyeleri bu yöntemleri benimsemektedir.
Yapılan çalışmaya göre, evli kadınlar bekar kadınlara göre daha yüksek stres seviyesine sahiptir. Çalışmaya katılan evli kadınların üçte biri, bir önceki ay, büyük bir strese maruz kaldıklarını belirtmişlerdir. Peki anneleri bunca strese sokan nedenler nelerdir?
Anneler, hem çocukların hem de kendi sorumluluklarına yetişmeye çalışırken çoğu kez zamanın yetmediğini düşünürler. İşleri tamamen bitirdiklerinde bile çocuklarına yeterince zaman ayıramadıklarını, kaliteli zaman geçiremediklerini düşünerek stres yaşarlar. Bir diğer deyişle, 24 saat annelere yetmez.
Çocuk yetiştirmek, istek ve ihtiyaçlarını karşılamak pahalı uğraşlardır. Yiyecek, giyecek gibi temel ihtiyaçların yanı sıra, yaşlar büyüdükçe, eğitim ve öğretim masrafları da artar. Anneler bütçeyi doğru bir şekilde yönetmek için uğraşırken bir de stres ile boğuşmak zorunda kalabilir.
Özellikle bebekler ve küçük yaşta çocuklar söz konusu olduğunda anneler, tüm zamanlarını çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak için kullanır. Bu nedenle eşleriyle sohbet etme, yakınlaşma gibi fırsatlar bulamayabilir. Bu durum, eşinin ve ilişkisinin beklentilerini karşılayamamak anne üstünde olumsuz etkilere sebep olabilir.
Anneler, çocuklarını koruma konusunda ciddi bir kaygı duyarlar. Bu kaygının yanı sıra onları iyi birer yetişkin olarak yetiştirdiklerinden, sağlıklı, mutlu kıldıklarından emin olmak isterler. Tüm bu endişeler, zaman zaman kendilerinin yeterli olup olmadığı konusunda şüphe duymalarına ve elbette strese neden olur.
Her bireyin dinlenmeye, yalnız kalmaya, kendileri ile ilgilenmeye ihtiyacı vardır. Anne olmak bu ihtiyaçları ortadan kaldırmaz. Annelerin kendilerini iyi hissetmek ve enerji bulmak için dinlememeleri stres faktörü olarak karşımıza çıkar.
