Çekirdek aileye geçişte dini hayattaki değişim
Aile gerçeği insanlığın başlangıcından günümüze değin çeşitli şekiller almasına rağmen hâlâ varlığını ve önemini koruyan temel bir toplumsal kurumdur. Hatta toplumun en küçük ama en önemli bir kurumudur.
Çekirdek aileye geçişte dini hayattaki değişim
Bireyin oluşumu, kendini bulması ve topluma açılması anlamında aile temel bir fonksiyona sahiptir. Hem anne- baba hem de çocuk açısından aile aynı zamanda sığınılacak bir yerdir.? Birey açısından kişinin evlenmesi, bir aile ortamına kavuşması, bir yandan ona bir dayanak, sığınak ortam! sağlamakta, diğer yandan da sorumluluk taşıması yönlendirmesine yükümlülüğünün getirdiği zorluk ve sıkıntılarla uğraşırken aynı zamanda bir mutluluğu da yaşamaktadır. Aileyi ayakta tutmak, mücadele etmek kişiye mutluluk verecektir. Çünkü birey açısından mekanlardan bir tanesi belki de en önemlisi, kişinin hem ihtiyaçlarını giderdiği hem de birinci derece yakınlarıyla buluştuğu mekan olarak ailedir. Dolayısıyla hayatını belli bir amac sebep olmaktadır. Kişi aile onun devamlılığını sağlamak için en mutlu olunacak ve rahat edilecek.
Çocuğun oluşumu, gelişimi bakımından da aile önemli bir yere sahiptir. Canlılar arasında en uzun süre bakıma muhtaç olanların başında insanın geldiği bilinen bir gerçektir. Çocuğun maddi ve manevi ihtiyaçlarının karşılanması ve onun topluma hazırlanmasında da aile büyük öneme sahiptir. Aile adeta çocuğun kendini bulduğu, şahsiyetinin oluştuğu ve topluma hazırlandığı bir mekandır. Sağlıklı ortamlarında yetişen çocuklar her bakımdan dengeli ve ideal birer fert olarak topluma karışır ve uyum sağlarlar. Aksi takdirde olumsuz bir kişilik ve toplumun huzurunu kaçıran fertler yetişir. Bunlar da ne ailelerine ne de topluma faydalı olabilirler.”
Aile Yapısı ve Toplum
İnsanlık tarihi boyunca ailelerin yapıları toplumların genel yaşamlarına dayalı olarak şekillenmiştir. İlk toplumlardan en son toplumlara doğru gidildikçe ailelerin yapılarında da değişiklikler yaşanmıştır. Anca son asırlarda özellikle Batı dünyasında meydana gelen köklü reformlar aile üzerinde de etkili olarak ailenin hem yapısında hem de işleyişi üzerinde değişiklikler meydana getirmiştir. Batı dünyasındaki sanayileşme, kentleşme süreçlerinden önce insanlığın büyük çoğunluğunun toprağa dayalı olarak yaşadığı görülmektedir. Dolayısıyla geleneksel olarak nitelenen konusudur.. Bu dönemlerdeki aile yapıları da baba, anne, dede, babaanne, çocuklar, torunlar vb. hep bir arada yaşadığı “geniş aile” olarak nitelenen aile türüdür. Batı dünyasında meydana gelen değişimler az ya da çok bir şekilde dünyanın diğer bölgelerini de etkilemiştir. Modernleşme hareketleriyle birlikte toplumun hemen tüm alanlarında meydana gelen değişimler aileyi de etkileyerek geleneksel aile yapısının değişerek; baba, anne ve çocuklardan oluşan “çekirdek aile” yapısına doğru bir şekil almıştır.