Ailenizle ilgilenecek takatiniz yok mu?
Ülke gündemini yakalayacağım derken, âile fertlerinin gönüllerinden gözlerine, yüzlerine akseden izler fark edilmeden bir sonraki gün başlayıp bitmekte kimi zaman… Dünyanın bir köşesindeki deprem ya da kargaşada olup bitenlere merak kesilirken, burnunun dibindeki yakınlarının ruh dünyasındaki deprem ve kargaşadan habersiz kalmak da hâkezâ… Arkadaşlarla yoğun muhabbetler paylaşılırken, “hayat arkadaşı” ile iletişim, beylik cümleler seviyesinde kalabilmekte pek çok kez…
Ailenizle ilgilenecek takatiniz yok mu?
Sosyal medyada ya da whatsapp grupları ve benzerlerindeki paylaşımların yanında, yuvamızdaki gerçek hayat paylaşımlarımız silikleşti mi ne? Âilecek bir arada olunan nâdir zamanlarda (yemek, kahvaltı, akşam, vb.) bile; fertlerin çoğu zaman dış dünya ile iletişim hâlinde olması, prensip ve hassasiyetlerin yitirildiği bir toplumun oluşmasını desteklemekte… Bir diziye, bir habere odaklanmaya kıyasla, eşlerin ve âile fertlerinin, birbirlerinin hayat filmindeki rollerini müşâhede etmesi, “devede kulak” mesâbesinde ne yazık ki… Arabayı çoğunlukla son hızla sürercesine; vücut mekanizmasının enerjisini iş vb. dış hayatında dengesizce kullanıp, âilemizle ilgilenecek takatin kalmaması da sıkça düşülen yanlışlardan bir diğeri…
“-Peki, ne yapacağız?” dediğinizi duyar gibiyim.
Âilemizle birlikte olduğumuz zamanlarda kendimizi dış dünyadan bütünüyle soyutlayacak mıyız meselâ? Tabiî ki hayır. Sadece her şeye kararında ve önem sırasına lâyık bir muâmeleyi hayata geçirmek, eşimizin ve âilemizin bizim için ne kadar özel olduğunu onlara hissettirmek, zamanımızın idaresine titizlik göstermek zorundayız.