Aile içi iletişim ve huzurun kodları
Şüphesiz kadın ve erkeğin bir araya gelerek “eş” statüsü kazandığı aile birliğinde, birlikte yaşamanın beraberinde getirdiği güzellikler yanında bazı sorun ve sorumluluklar da yok değildir. Bu durumda, eşler arasında baskı yerine ikna, monolog yerine diyalog, nefret yerine muhabbet, ihanet yerine sadakat, kabalık yerine nezaket, saldırı yerine iletişim olmalıdır. Bu cümleden hareketle biz de konunun uzmanları tarafından önerilen aile içi iletişimde huzur ve güvenin sağlanmasını önemli kılan bazı noktaların üzerinde durmak istiyoruz:
Aile içi iletişim ve huzurun kodları
1- Karşılıklı sabır ve hoşgörü olmalıdır.
Aile içi şiddet ve iletişimsizlik, huzur ve güveni zedeleyen en önemli faktördür. Dinimiz sözlü, fiili, manevi, psikolojik ve cinsel şiddetin her türlüsüne karşıdır. Karşılıklı sevgi, saygı, sabır ve hoşgörü, aile içi şiddet ve iletişimsizliğe karşı dinimizin sunduğu en güzel çözümdür.
2- Eşler kusurları araştıran değil örten olmalıdır.
Allah’ın bir sıfatı da “Settaru’l-Uyûb” yani kusurları örten olmasıdır. Nitekim Kur’an’da kadın ve erkek için kullanılan “elbise” metaforu da (Bakara, 2/187.) kusurları ve ayıpları örtmeyi sembolize etmektedir. Atalarımız, “Kusursuz kul olmaz” derler. Gerçekten kusursuzluk yaratıcının özelliği, hatasızlık ve masumiyet ise meleklere mahsustur.
3- Sevgi ve takdir sözleri olmalıdır.
İnsan tabiatı gereği iltifatlardan hoşlanan bir varlıktır. Beğenilmek, takdir görmek ve teşekkür beklemek onun en doğal hakkıdır. Neticede takdir görmeyen eş bir zaman sonra hayal kırıklığı yaşamaya başlayacaktır. Öyleyse eşte beğenilen yönler takdir edilmeli, teşekkür ve sevgide asla cimrilik gösterilmemelidir.
4- İlişkilerde “karşılıklılık” esas olmalıdır.
Evlilikte eşler arasında bazı aşırılıklar kendisini gösterebilir. Zira evli çiftlerin her biri çok farklı bir çevre ve kültürden gelip farklı bir aile yapısı içinde buluşmuşlardır. Aile içinde vuku bulmuş birtakım hata ve kusurları sadece eşimizde arayarak aile içi sorunlara çözüm bulmak mümkün değildir.
5- Eş ailesinden tecrit edilmemelidir.
Ne yazık ki günümüzde birtakım insanlar bireysel düşündüğü için, daha evlenmezden önce eş adayının ailesini tanımaya bile gerek duymayabiliyor. Bu çok yanlış bir tutumdur. Oysa insan, bir eşle evlenir, ama o evlilik, onu bir başka ailenin içine ve akraba çevresine dâhil eder. “Gülü seven dikenine katlanır!” diye bir atasözü vardır. Eş, durum ne olursa olsun aile efradından asla tecrit edilmemelidir.
6- Ailenin gelir-gideri konusunda eşler arasında gizlilik olmamalıdır.
Eşlerin birbirlerinden habersiz harcama yapmaları ailede güvensizlik ve şüphe meydana getirir. Bir müddet sonra bu durumda eşlerden biri yalana başvurmak zorunda kalabilir. Hâlbuki harcamalarda ölçülü olunur ve ayak yorgana göre uzatılırsa evin bütçesini oluşturma ve harcamalar konusunda gizliliğe hiç gerek kalmayacaktır.
7- Ailede “ben” yerine “biz” olmalıdır.
Ailede sen-ben çekişmesi aile içi huzursuzluğun bir diğer kaynağıdır. Aile içi iletişimde sen–ben dilinin kullanılması yerine “biz” dilinin kullanılması eşlerin karşılaştıkları sorunların üstesinden gelmelerine yardımcı olacaktır. Kim kazanırsa kazansın artık “rızık” evin ortak kazancı olmuştur. Çocuklar için harcanan nafaka artık sadece bir nafaka değil hatta sadaka (sevap) olmuştur. Aile hayatını evlilik cüzdanının çok daha ötelerine taşıyıp, aralarında gönül bağı tevlit edenler ve sen-ben yerine “biz” diyebilenler mutlu olurlar.
8- İletişim kanalları daima açık bulunmalı, evde “etkin birliktelik” sağlanmalıdır.
Diyalogda altın kural, araya duvar örmek değil, köprü kurmaktır. İletişimde önemli bir diğer kod, karşılıklı konuşma, dinleme, anlama ve empati kurmadır. Aile Danışma Merkezlerine müracaat eden çiftler en fazla eşlerinin kendilerini dinlemediğinden ve anlayamadığından şikâyet etmektedir. Çiftler iyi bir sohbet arkadaşı olabilirlerse evlilikte işler iyi gidiyor demektir. Yok eğer eşler konuşacak bir dil ve paylaşacak ortak bir konu bulamazlarsa işte o zaman aile içinde bir sıkıntı baş gösterecektir.
9- Gerekirse profesyonel bir uzmandan yardım alınmalıdır.