Mükemmel anne olmaya çalışmayın!

05.04.2022
A+
A-
Mükemmel anne olmaya çalışmayın!

“Belki diğer kültürlerde bu kadar belirgin fark görülmeyebilir ama Türk kültüründe sıradan bir çekirdek ailede, o ailenin annesi ne kadar iyi olursa ailenin diğer bireyleri de bir o kadar iyi oluyorlar. “İYİ” kavramını biraz açacak olursak annenin hem psikolojik hem fiziksel olarak sağlıklı kalabilmesinden bahsediyorum. Genelde ailelerde gözlemlediğim annelerin fiziksel sağlıkları önemseniyor fakat psikolojik “iyilik” pek de o kadar önemsenmiyor. Yani bir mide problemi olduğunda anne hemen doktora götürülür genellikle ne gerekiyorsa yapılır. Ama ben çok bunaldım dediğinde görmezden gelinme ihtimali oldukça yüksektir. Peki anneler neden bunalır?”

“Öncelikle şunu söylemeliyim çocuklar mükemmel anneye değil güven veren anneye ihtiyaç duyarlar. Benim ailelerde karşılaştığım en belirgin problemlerden bir tanesi bu. Ya başkaları tarafından, belki de annelerin yetiştirilme tarzından kaynaklı olarak anneler mükemmel anne olabilmenin yollarını daha hamileyken aramaya başlıyorlar. Halbuki kişiye (size) ait olmayan mükemmel anne figürünü temsil etmek hem çocuk üzerinde yapmacık bir etki yapıyor hem de olması zor biri olmaya çalışmak psikolojik anlamda anneleri çok fazla yoruyor. Bu da ileriki zamanlarda değersizlik, yetersizlik hisleriyle beraber kronik depresyonlara, kaygı bozuklukları, panik atak gibi çeşitli tablolara yol açabiliyor ve benim karşıma çıkan kısım şu; huzursuz çocuklar.”

  • “Bizim çocuk hiç yerinde durmuyor.”
  • “Evde tutamıyorum ben bu çocuğu”
  • “Sürekli ağlıyor durduramıyorum (bebekler de dahil)”
  • “Her şeyden korkuyor”
  • “Yalnız kalmak istemiyor”
  • “Hep yanında beni istiyor, artık tuvalete bile gidemiyorum tek başıma “ (. . .)

“Peki çocuklar bu durumdan nasıl etkileniyorlar? Tabii ki her çocuk bu durumdan aynı etkilenmiyor fakat şundan eminim ki nasıl etkilenirse etkilensin negatif bir senaryo ortaya çıkabiliyor. Eğer çocuk ne yaparsa yapsın mükemmel annenin ihtiyaçlarını karşılayamayacağını yada takdir göremeyeceğini düşünürse karşımıza çıkan tablo yaramaz, derslerini dinlemeyen, asla komut almayan,  ve yerinde duramaz diye nitelendirdiğimiz ve daha sonrasında da hep yetersizlik hissederek büyüyen çocuklar olabiliyorlar. Büyüdüklerinde ise kendilerine hedef belirlemekte zorlanan çocuklar alabiliyorlar. Hani hep diyorlar ya “bu çocuk da bir baltaya sap olamadı!”. Kendine güveni az, bağımsız hareket edemeyen, eşi ile annesi arasındaki dengeyi tutturamayan, iş hayatında ve sosyal hayatında kaygılı olan çocuklar da aklıma gelen diğer seçenekler arasında.”

MÜKEMMEL ANNE OLMAYIN:

Bırakın çocuğunuz hata yapsın fakat hatasının karşılığında yanında olan ve ona güven veren bir anne olun. O zaman çocuğunuz hata yapmaktan korkmayan genelde daha az hata yapan, yaptığında ise fazla yara almadan yoluna devam eden, hatta ve hatta hatalarından ders çıkararak gittikçe daha güçlü olan bireyler haline gelecektir.”

SINIRLARINIZI İYİ ÇİZİN :

Gerektiğinde istikrarlı hayır cevabı vermenin önemi oldukça büyüktür.

ÇOCUKLARINIZLA OYUN OYNAYIN.

“Herkesin kendince görevleri zaten mevcut birde evde yapılması gerekenler görev haline gelmesin. Kaliteli zaman geçirmek evdeki herkesin iyi olmasındaki en önemli etkendir. Çocuklarınızla oyun oynayın. Oyun çocuğunuzun bir ihtiyacıdır, gelişimsel bir araçtır. Oyun oynayan çocuğun gelişimi daha sağlıklıdır. Var olan vaktinizde beraber oyun oynayarak hem kendi enerjinizi hem de çocuğunuzun gelişimini arttırın.”

“Size çocuklarda ortaya çıkan bir mükemmel anne hastalığından bahsedeyim “ Anoreksiya nevroza”. Bir anne düşünün mükemmel ve tabiiki onun yetiştirdiği çocuk da mükemmel olmalı. Mükemmel bir kız çocuğu nasıl görünür? Tabiri caizse manken gibi. Biraz kilo alsın anne hemen uyarır. Biraz büyüme başladı mı kız çocuğu anneyle beraber diyet programları uygulanır belli aralıklarla. Detokslar yapılır çünkü anne kız mükemmel olmalıdırlar. Bir süre sonra bu küçük kız etrafında arkadaşlarının tükettiği ama onun tüketmediği gıdaların ( çikolata, cips vb kalorili yiyecekler..) farkına varır ve merak eder. Tadına baktığında yemek ister ama kilo almaktan çok korkmaktadır çünkü mükemmel gözükmelidir. Bu sefer baş vurduğu yol bütün bu yiyecekleri tıkınırcasına yemek ve daha sonrasında sindirime geçmeden hepsini geri çıkartmaktır. Kendini kusturur. Bunun ulaştığı son nokta ise ölümcül bir hastalık olan “anoreksiya nevroza” dır.”

“Size önerim şu evdesiniz günlük işlerinizi yapıyorsunuz ve bunaldınız. Bir sıkıntınız var uzun zamandır çözemediğiniz yada birkaç günlük bir meseleniz var sizi huzursuz, rahatsız eden. O zaman önce durun. Unutmayın evin annesi iyi olmazsa kimse iyi olmaz siz evin kolu kanadı herşeyisiniz. Derin bir nefes alın ve kendiniz için iyi gelecek ne varsa önce onu yapın. Belki bir nefes egzersizi yeterli olacaktır belkide halletmeniz gereken daha köklü problemler vardır. Ama ana fikir şu ; önce evin annesi iyi olmalı.”

Yazını aslına ulaşmak için bağlantıya tıklayınız.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.