Gürcan’dan Aile Sempozyumu’na övgü
Gürcan’dan Aile Sempozyumu’na övgü
Eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Prof. Dr. Ayşe Gürcan ile İstanbul Aile Vakfı tarafından düzenlenen Aile Sempozyumu hakkında konuştuk.
İlk sorumuz sempozyumu genel bir değerlendirmesini alabilir miyiz acaba? Sempozyumu nasıl buldunuz?
Ayşen Gürcan: Öncelikle aileyle ilgili her sempozyumun çok değerli Çünkü bir toplumun geleceği bir toplumun huzuru, bir toplumun her türlü olumlu özelliği ancak ailesiyle mümkün düşüş aile, güçlü toplum demektir.
Dolayısıyla aile ile ilgili yapılan her tür zirve, sempozyum, kongre bizim için önemli. Bu anlamda İstanbul Aile Vakfı’na da teşekkür ediyorum. Güzel bir konuyu gündeme taşıdıkları için, İnşaAllah bundan sonra ikincileri, üçüncüleri artık bir gelenek haline gelir. Her yıl yeniden düzenlenir.
Hocam, eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanıydınız.
Ayşen Gürcan: Ondan çok bürokratıydım.
Evet şu an Türkiye’de aile politikaları nasıl gördünüz alakalı kısa bir birkaç cümle alabilir miyiz?
Ayşen Gürcan: 2000 yılına kadar olan politikalarla 2000 yılı sonrası AK Parti hükümetleriyle olan politikalar arasında bir kere bile büyük bir fark olduğunu söylemeliyim. Daha öncesinde hizmeti talep eden ama etse bile şartları yerine getiremeyen bir aile politikaları varken 2003’ten sonra özellikle 2005 engelliler kanunu, aileyi koruma kanunu ve vesaire bir takım aileyle ilgili özellikle yardım, sosyal yardımlarla başlayan çalışmada şu ortaya çıktı ki, ailenin talep etmeden daireye ulaşabilecek sistemler kuruldu. Bu anlamda sadece kadın politikaları değil, belki görünen kadın üzerinden çok köpürtülüyor ama ben bugün yani bunu çok net söylemeliyim.
Sadece sistem birey üzerinden tanımlandığı için çek aile dediğinizde kimi alacaksınız? Anneyi mi? Babayı mı? Çocukları mı? Bu büyük anneyi mi? Dolayısıyla aile politikaları zaten Türkiy’ nin temel özellikle AK Parti hükümetlerinde, hükümet programlarında yer alan bir politika ve bu ailenin bütünleşmesinde daha ziyade dezavantaj olan işte çocuk gibi, yaşlı, gibi, özürlü gibi ve kadın gibi unsurların bile bir il değil genel müdürlerimiz var.
Bizim genel müdürlüklerimiz vardı. Hizmet Bakanlığı olmadığının çözümler idaresi başkanlığı vardı. Yaşlılar Genel Müdürlüğü vardı, Kadın statüsüne Aile Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü var. Dolayısıyla aynı politikaları bizim hala en önemli ana politikalarımızdan biri diye söyleyebilirim.