Ebeveyn çatışmalarının çocuk psikolojisine etkisi
Her insan farklı olduğu gibi, her çocuk da farklı olaylara birbirlerinden çok farklı tepkiler gösterebilir. Yıkıcı ebeveyn çatışmaları; anne-babanın oldukça sık ve yoğun şiddette çatışma yaşamaları anlamına gelmektedir.
Ebeveyn çatışmalarının çocuk psikolojisine etkisi
Yıkıcı ebeveyn çatışmalarını çocuğun nasıl algıladığı ve bu çatışmalara çocukların verdiği tepkiler; çocuğun gelişimsel, bilişsel ve duygusal durumuna göre değişkenlik gösterebilir. Küçük yaş grubu çocuklar, anne-babaları arasındaki çatışmayı gördükleriyle sınırlı bir şekilde değerlendirirken, büyük yaş grubu çocuklar bilişsel kapasitelerinin gelişmiş olması dolayısıyla anne-baba çatışmaları konusunda çok daha derinlemesine bir şekilde ve boşanma olasılığını çok daha fazla düşünmektedirler.
Anne-baba arasındaki çatışmaların çocuk psikolojisi üzerine etkileri neler?
Yapılan araştırmaların sonuçlarına göre; anne-baba arasındaki çatışmalar arttıkça, çocuğun kendini bu çatışmalarının sebebi olarak görüp suçlama eğiliminin, gelecekle ilgili kaygılarının ve çocukta davranış problemlerinin görülme olasılığının arttığı gözlemlenmiştir. Bazı çocuklar anne-baba çatışmalarının uzlaşma ile sonuçlanmayacağını gördüklerinde, anne-babayı kurtarma ve sorunu kendileri çözme eğilimi içerisine girebilirler. Böyle durumlarda, “çocuk” rolünden çıkar ve üzerlerine almamaları gereken bir yükü almış olurlar.
Anne-babayı “kurtaramadığında” ise; yetersizlik, derin bir suçluluk ve kendine karşı büyük bir öfke hissetme ihtimali çok daha yüksektir. Aynı zamanda; kurban-kurtarıcı ve zorba üçgeni içerisine girebilir, bir süreden sonra ebeveynlerini zorba olarak görmeye başlayabilirler ve dolayısıyla ebeveynlerine karşı da öfke hissedebilirler. Çocuk ileriki yıllarda karşı cinse karşı güvensizlik duyabilir ve dolayısıyla mutlu bir eş ilişkisine sahip olma olasılığı düşebilir. Bu sebeple, işlevsel anne-baba tutumları çocuğun kurtarıcı role bürünmemesi ve suçluluk hissetmemesi için oldukça önemlidir.
Çocuklar anne-babalarının tutumlarını, aralarındaki ilişki problemlerini nasıl çözdüklerini ve kişilerarası iletişimlerini inceleyerek, anne-babalarında gördükleri davranışları sergilemeye başlarlar. Ebeveyn-çocuk, kardeş ve arkadaşlık ilişkilerinde, ebeveynlerin kendi aralarındaki ilişkiye benzer bir patern görülmektedir. Olumsuz tutumlar ve kronik çatışmalar, çocuğun sosyal ilişkilerde problem yaşamasına, uyum ve yıkıcı davranış problemleri gösterme olasılığının artmasına sebep olur.
Ortak karar alamayan, sınırlar konusunda çatışan veya aralarında iletişim eksikliği olan ebeveynler, çocuklarına sınır koyarken de zorluk çekecekler ve tutarsız ebeveyn tutumları sergileyeceklerdir. Bu durum da çocuğun sınır almada zorlanmasına ve dolayısıyla yıkıcı davranış problemlerinin ortaya çıkmasına veya hâlihazırda var olan davranış problemlerinin artmasına sebep olabilmektedir.