Çocuk eğitiminde küçük yaşlar önemli
Çocuk Eğitimi İçin Küçük Yaşlar Önemli
Küçük yaşta ilim elde etmek, taşa yazı yazmak, yaşlılıkta ilim öğrenmek ise suya yazı yazmak gibidir” diyor Peygamberimiz. Bu sözü ile gerekli olan her türlü bilginin küçük yaşta verilmesini istiyor. Her anlamda ne anlattığımız kadar nasıl anlattığımız da önemli bu hususta. Küçük yaştaki çocuklara din ile ilgili bilgileri de güzel metotlarla anlatmalı ve öğretmeliyiz dolayısıyla. Prof. Dr. Sadettin Ökten de, “Çocuğuna eğitim vermekte sıkıntıya düşen ebeveynin, önce kendisine bakması gerektiğini söylüyor. Ökten, “Kendisindeki çelişkileri yine kendisi fark etmeyebilir. Çocuk ebeveynine bir ayna tutuyor ve onun çelişkilerini ona ifade ediyor” şeklinde açıklıyor bu durumu. Ökten, ebeveynin yapabildiği kadarıyla bu çelişkileri giderip evladına muhabbetle yaklaştığında, arada sağlam bir manevi köprü kurulabileceğini dile getiriyor.
Çocuğun Fıtratına Uygun Üslup Kullanmak Şart
İslam Medeniyet Tasavvuru açısından baktığımızda çocuğu, Allah’ın bir lütfu olarak görüyoruz. O, anneye ve babaya bahşedilen ulvi bir nasip ve ilahi bir hediyedir. Ebeveyn, çocuğu kendilerinin devamı gibi görürler ve çocuk üzerinden hem maddi hem manevi bir terbiye alırlar. Çağımızda maalesef çocuğun aileye verdiği maddi terbiye çok önemseniyor. İslam Medeniyet Tasavvuru’na göre bu ilahi hediyenin aileye verdiği manevi terbiye çok daha ehemmiyetlidir. Feragat, fedakarlık, hizmet, muhabbet, hayır dua hep bu çocuk vesilesi ile öğrenilir ve içselleştirilir. Bir büyükbaba ve dede olarak söylemeliyim ki, torunlarım üzerinde halen duygu ve düşünce dünyamda çok şey tecrübe ediyor ve öğreniyorum. Çocuk aynı zamanda aileye verilmiş ilahi bir emanettir. Onu usulünce muhafaza etmek, korumak ve kollamak da gerekir. Ebeveynin hayattaki tutumu neyse, çocuk aynen onu alıyor. Çünkü o, iyiliğe meyyal olarak yaratılmıştır. İslam Tasavvuru buna “Fıtrat-ı İslam” üzere yaratılmıştır diyor. Beşer olmak hasebiyle içinde kötülüğe eğilimler de vardır. Ebeveyn, kendi hayatındaki çelişkileri çocuğa aynen aksettirir. Çocuk çok küçük yaşlardan itibaren adını koyamasa da bu akisleri hissediyor. Çünkü, onun varlığı ezelden ebeveyni ile birlikte elest bezminde evet demiştir. Ebeveyn zaman itibariyle çocuktan önce dünyaya geliyor, evlat ise daha sonra.
Çocuklara Din Eğitimi Nasıl Verilmeli?
Her yaradılışın kendine göre vasıfları var. İnsan yaradılışında buna mizaç diyoruz. Ebeveyn kendisine ilahi bir hediye olarak gönderilen evladın mizacını fark etmek ve o mizaca göre davranmak mecburiyetindedir. Mizac hususundaki bu fark, bir sezgi olarak fıtraten anneye verilmiştir. Baba, evladın mizacına ait husussiyetleri, anne-evlad birlikteliğinden öğrenmek mecburiyetindedir. Bu farkındalıkla beraber evladın kalbine muhabbetle hitap edildiğinde aşılmayacak hiçbir engel söz konusu değildir. Bütün ebeveynler ve büyükbabalar, büyük anneler İslam Medeniyet Tasavvuru’na göre daima hayır dua üzere bulunurlar. Bu hayır dua çerçevesinde evlad ve torunlar da yer alıyor. Muhabbetle kurulan gönül köprüsü, hayır dua ile desteklenir ve salih amellerle her an yeniden diri tutulursa, bu büyük gayret ilahi kapıdan asla geri çevrilmiyor.
Haberin devamı için: Yeni Şafak