Cinsiyet Rollerinin Ailedeki Etkisi

17.12.2024
A+
A-
Cinsiyet Rollerinin Ailedeki Etkisi

Cinsiyet rolleri, ailenin dinamiklerini ve bireylerin ilişkilerini nasıl etkiler? Uzman Aile Danışmanı Ümmühan Civan, cinsiyet rollerinin aile dinamiklerine ve çocuklar üzerindeki etkilerini Aile Gazetesi’nde kaleme aldı.

Geleneksel Cinsiyet Rolleri ve Aile

Geleneksel toplum yapılarında kadınlar genellikle “bakıcı” ve “evin düzenini sağlayıcı”, erkekler ise “geçim sağlayıcı” ve “otorite figürü” olarak tanımlanır. Bu roller, bireylerin aile içindeki sorumluluklarını ve ilişkilerini sınırlandırır.

Son yıllarda ise, toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki söylemlerin artması, ailedeki cinsiyet rollerinin yeniden tanımlanmasını sağladı. Artık kadınların çalışma hayatında daha aktif yer aldığı ve erkeklerin ev işleri ile çocuk bakımında daha fazla sorumluluk aldığı bir model yaşanıyor. Örneğin, babaların çocukların duygusal gelişimindeki aktif rolü, hem çocukların sağlıklı bireyler olarak yetişmesine hem de baba-çocuk ilişkisinin güçlenmesine katkı sağladığı gibi Aynı şekilde, kadınların ekonomik özgürlüklerini kazanmaları, ailedeki karar alma süreçlerini daha demokratik hale getireceği savunuluyor.

Evet; Aile, toplumun temel taşı olduğu gibi bireyin hem maddi hem de manevi gelişiminin merkezidir. İslam ise bizlere, ailenin sağlam temeller üzerine kurulmasını ve işleyişinde dengeli olunmasını öğütler.

Kuran-ı Kerim ve Sünnet Işığında Belirlenmiş İlkelere Göre Cinsiyet Rolleri

Kur’an, kadın ve erkek arasındaki eşitliği vurgular ve her iki cinsiyetin de Allah katında değerli olduğunu belirtir:
“Şüphesiz erkek olsun kadın olsun, inanmış olarak kim salih amel işlerse, işte onlar cennete girerler…”                       (Nisa Suresi, 4:124)
Kadın ve erkeğin farklı biyolojik ve psikolojik özelliklere sahip olduğu kabul edilse de, bu farklılıklar bir üstünlük veya aşağılık sebebi değildir. Kur’an’da erkeklerin aile reisliği (Nisa Suresi, 4:34) gibi bazı sorumlulukları belirtilmiş olsa da, bu sorumluluk aile içindeki dayanışmayı ve adaleti sağlama amacı taşır. Kuran-ı Kerim ve sünnet, anne ve babanın birbirini tamamlayıcı rollere sahip olduğunu ve bu rollerin, ailenin fıtratına uygun bir şekilde işlev görmesini sağlar.

Ailede Anne-Baba Rolleri

Anne, ailenin sevgi, şefkat ve merhamet yönünü temsil eder. Kuran’da Lokman Suresi 14. ayette annenin çocuk yetiştirme sürecindeki fedakarlığına dikkat çekilir:
“Biz insana, anne ve babasına iyi davranmasını emrettik. Annesi onu zahmetle taşımış ve zahmetle doğurmuştur.”
Anne, çocuklarının duygusal gelişiminde ve manevi eğitiminde kritik bir role sahiptir. Çocuk, annenin şefkatiyle huzur bulur ve hayatın ilk değerlerini öğrenir. Peygamber Efendimiz de annenin önemine dikkat çekerek, “Cennet annelerin ayakları altındadır” buyurmuştur.
Baba ise ailenin koruyucusu, maddi ve manevi sorumluluklarını üstlenen liderdir. Nisa Suresi 34. ayette, erkeklerin ailedeki koruyucu rolüne işaret edilir:
“Erkekler, kadınlar üzerinde koruyup gözetici ve sorumlu kılınmıştır…”
Baba, çocuklarına rehberlik ederek onları ahlaki ve sosyal olarak güçlü bireyler olarak yetiştirir. Peygamberimiz, babanın çocuklarına güzel bir terbiye vermesinin en büyük miras olduğunu belirtmiştir.
Cinsiyet rolleri, toplumsal normlar ve kültürel değerlerle şekillense de, İslam’ın temel ilkeleri bireylerin rolleri, hakları ve sorumluluklarında dengeli olunmasını tavsiye eder. Böylelikle hem bireylerin hem ailelerin ihtiyaçlarına ve aile dinamiklerine uygun roller benimseyerek dengeli şekilde davranmaları aile içindeki mutluluğu ve dayanışmayı artıracaktır.

Cinsiyet Rolleri ve Çocukların Etkilenmesi

Ailedeki cinsiyet rolleri, çocukların ilerideki yaşamlarında nasıl bir kimlik benimseyeceklerini büyük ölçüde etkiler. Geleneksel rollerle büyüyen çocuklar, bu kalıpları kendi yaşamlarına taşırken, bireyselci yaklaşımla büyüyen çocuklarsa ailelerinden uzaklaşan bireyler olma eğilimindedir. Ailede cinsiyet rolleri, sadece ebeveynlerin kendi sorumluluklarını değil, aynı zamanda çocuklara aktarılan değerleri de şekillendirir.

Fıtrata Uygun Denge Nasıl Sağlanır?

İslam, anne ve babanın rolleri arasında bir denge kurulmasını öğütler. Bu denge, cinsiyet rollerinin çatışmaya değil, iş birliğine dayalı bir şekilde yürütülmesini gerektirir.

1. Eşitlik Yerine Adalet Prensibi
İslam, eşlerin rollerini belirlerken adalet ilkesini temel alır. Anne ve baba, kendi fıtri özelliklerine uygun olarak görev paylaşımı yapar. Bu, bir tarafın diğerine üstünlüğü anlamına gelmez; aksine, iş birliğine dayalı bir işleyişi teşvik eder.
2. İletişim ve Şûra
Aile içi dengeyi sağlamanın en önemli yollarından biri, eşlerin karşılıklı iletişim içinde olmasıdır. Peygamber Efendimiz, aile bireyleriyle istişare eden bir liderdi. Bu örnek, eşlerin birbirleriyle sürekli konuşarak sorunları çözmesini ve dengeyi kurmasını öğütler.
3. Çocuklara Rol Model Olmak
Anne ve baba, yalnızca öğütleriyle değil, davranışlarıyla da çocuklarına rehberlik eder. Çocuklar, anne ve babalarının birbirine saygı ve sevgiyle yaklaşımını görerek sağlıklı ilişkiler kurmayı öğrenir. Peygamber Efendimiz’in aile bireylerine karşı nazik ve anlayışlı tavırları, çocuk yetiştirme sürecinde en güzel örnektir.
4. Manevi Eğitim ve Dua 
Aile içindeki huzurun kaynağı, manevi değerlere bağlılıktır. Anne ve baba, çocuklarına Allah sevgisini ve kulluk bilincini aşılayarak onların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamaya çalışır. İslam, ebeveynlerin çocukları için sürekli dua etmelerini teşvik eder:
“Rabbimiz! Bizi ve neslimizi sana kulluk edenlerden eyle.” (Bakara 128)

Aile İçi Dengeyi Mutluluğu ve Dayanışmayı Artıracak Yöntemler

Esneklik ve İhtiyaçlara Uygunluk: Rollerin sabit kurallara dayandırılmasındansa, aile bireylerinin ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi daha sağlıklıdır. Örneğin, bir eşin çalıştığı durumda diğerinin çocuklarla daha fazla ilgilenmesi, Kur’an’ın adalet ilkesine uygundur.
Adalet ve Sorumluluk: İslam, rolleri birer ayrıcalık değil, sorumluluk olarak görür. Dolayısıyla eşler arasında adaletli bir paylaşım sağlanması önemlidir. Herkesin kendi sınırlarına göre katkıda bulunması, aile bağlarını güçlendirir.
Şura ve Karşılıklı İstişare: Kur’an’da aile içinde istişare (şura) yapılması tavsiye edilir:
“Onların işleri aralarında danışma iledir…” (Şura Suresi, 42:38). Aile içinde ortak karar alma mekanizmaları oluşturmak, mutluluğu artırır.
Sevgi ve Merhamet: Kur’an, eşler arasındaki ilişkinin sevgi ve merhamet üzerine kurulu olması gerektiğini belirtir:
“Aranızda sevgi ve merhamet var etmesi O’nun ayetlerindendir.” (Rum Suresi, 30:21). Sevgi ve merhamet, rollerin daha anlayışlı bir şekilde dağıtılmasına yardımcı olur.
Kültürel Normlara Eleştirel Bakış: Bazı kültürel gelenekler, İslam’ın adalet ve denge ilkelerine aykırı olabilir. Örneğin, kadının sadece ev içindeki sorumluluklara hapsedilmesi veya erkeğin yalnızca maddi sağlayıcı olarak görülmesi, İslam’ın ruhuna uygun değildir.

Cinsiyet rollerinin aile üzerindeki etkisi, toplumsal yapının en önemli yansımalarından biridir. Geleneksel roller, aileyi sınırlayan bir çerçeve çizerken, bireyselci yaklaşımlar hem bireylerin fazlaca özgürleşmesine hem de aile bağlarının zayıflamasına katkıda bulunur. Bu nedenle, ailede islami dengenin kurulması günümüz dinamiğinde oldukça önemlidir.

İslam perspektifi, Kur’an ve sünnet bizlere, cinsiyet rollerini katı kurallara dayandırmaktan ziyade, bireylerin birbirine destek olduğu ve adaletin ön planda tutulduğu bir aile yapısını önerir. Bu hem bireylerin huzurunu hem de aile içindeki dayanışmayı artırmaya yöneliktir.
Cinsiyet rollerinin fıtrata uygun bir şekilde ailede işlev görmesi, rollerin ihtiyaçlara göre esnek tutulması ailede huzur ve mutluluğun anahtarıdır.

Anne, sevgi ve şefkatin; baba ise koruyuculuk ve rehberliğin temsilcisidir. İslam, bu iki rolün iş birliği içinde yürütülmesini öğütler ve aileyi, sağlıklı bireylerin yetiştiği bir okul olarak görür. Eşler, birbirlerinin özelliklerini tamamlayan birer parça olduklarını unutmamalı ve çocuklarına hem maddi hem de manevi anlamda sağlam bir temel sunmalıdır.

Uzman Aile Danışmanı Ümmühan Cıvan

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.