Aile için büyük tehlike: Televizyon

12.06.2022
A+
A-
Aile için büyük tehlike: Televizyon

Her toplumun kendine özgü temel değerleri vardır o toplumu ayakta tutan… Toplum o değerler üzerinden varlığını sürdürür. Bizim de toplumsal kurucu öğelerimizden birisi, en önemlilerinden birisi, aile yapımızdır. Planlı bütün saldırılara rağmen bizi hala diri tutan yapımızdır aile… Aile bizim son kalemiz… Son sığınağımız.

Bu bağlamda, günümüzde de aile yapımıza dönük tehditler artarak devam etmektedir. En büyük tehdit de kitle iletişim araçlarından, özelde de televizyondan geldiği görülmektedir. Bu anlamda televizyonun, topluma, aileye getirisi-götürüsü açısından değerlendirilmesinin gerekliliğini düşünmekteyiz.

Popüler kültür taşıyıcısı olarak televizyon

Televizyonun üzerinde durulması gereken en önemli yönlerinden biri; onun “kültür taşıyıcısı” olmasıdır. Neil Postman; “Bir teknolojinin kendine göre toplumsal değişim programıyla donanmış olduğunu fark etmemek, teknolojinin tarafsız olduğunu iddia etmek, teknolojinin daima kültürün dostu olduğunu sanmak gerçekten düpedüz saflık olur” der.

Aile ve Televizyon Etkileşimi Teknik ve teknolojik gelişmeler insanoğlunun gündelik yaşamını kolaylaştırdığı, toplumsal hayatında çok önemli değişim-dönüşümler yaşattığı muhakkaktır. Bununla birlikte, çok masum gibi görünen teknolojik aygıtlar hayatımızı belirli ölçüde olumsuz etkileyen önemli faktörler haline de gelebiliyor. İşte televizyon da önceden de bahsedildiği gibi biraz bu özelliktedir. Bu bağlamda, televizyonun etkisi ilk önce ailede başlamakta ve oradan bütün topluma yayılmaktadır.

Daha önce de ifade etmeye çalıştığımız gibi televizyon, “dayatılan” popüler tüketim kültürünün taşıyıcılarından birisidir. Burada icra edilen programlarda, sinema, dizi ve reklamlarda; kimi zaman ahlaki değerlere saldırıya yer verilebilmekte, kimi zaman kutsal değerler olumsuz örneklerle gündeme getirilebilmekte, kimi zaman da ilk bakışta anlaşılamayan yöntemlerle din, aile, vatan sevgisi gibi değerler yıpratılabilmektedir. Olumlu ya da olumsuz anlamda model kişilikler sunularak toplumun bilinç altyapısı etkilenmeye çalışılmakta olduğu da gözlenmektedir.

Dindar insanları kötü gösterdiler

Mesela; bizim toplumumuzda; dinimiz açısından çok önemli  kişilik olan “Hoca Tiplemesi”ni biz, “İnek Şaban”ın, “Züğürt Ağa”nın, “Vurun Kahpeye” gibi sinema film ve dizilerinin “Sahtekâr, Üçkâğıtçı Hoca Tiplemeleri”nden öğrendik ve öğreniyoruz. Bilinç altyapımıza belli bir bakış açısının ürünü olarak bunlar yerleştirildi uzun yıllar…

Yine aynı şekilde dindar insan tiplemeleri, “Hacı Tiplemeleri” bu tür olumsuz örneklerle sunulabilmektedir.

Yazının tamamı için tıklayın

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.