Oruç: Sabırla Gerçek Sıhhate Ulaşmak

11.03.2025
A+
A-
Oruç: Sabırla Gerçek Sıhhate Ulaşmak

Oruç, bizleri nasıl dönüştürüyor? Ruh sağlığımızı ve bedenimizi nasıl etkiliyor? Klinik Psikolog Zeynep Türkkan, İstanbul Aile Vakfı’nın Manevi Bahara Hazırlık Programında oruç ve psikoloji arasındaki ilişkiyi ayetler ve hadisler ışığında ele aldı. 

Oruç: Fiziksel ve Manevi Bir Yolcukuk

Efendimiz (s.a.v.), Ebu Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Aziz ve Celil olan Allah’ın, “İnsanın oruç dışındaki her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükâfatını da ben vereceğim” buyurduğunu bildiriyor. Oruç, mükâfatı doğrudan Allah tarafından verilecek kadar kıymetli bir ibadettir.

O halde, oruç bize ne katıyor? Oruç, sadece açlık ve susuzluktan mı ibaret? Efendimiz (s.a.v.), “Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan kendisine kalan yalnızca açlık ve susuzluktur” buyuruyor. Bu, orucun asıl manasının fiziksel açlık ve susuzluktan çok daha derin olduğunu gösterir.

İftar Sevinci

Psikolojik olarak, bir değer içselleştirildiğinde, bu değere ulaşmak için doğal bir eğilim doğar. Oruç da bu şekilde, sadece bir zorunluluk olmaktan çıkar, tatmin edici ve mutlu edici bir sürece dönüşür. Efendimiz (s.a.v.), “Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır: Biri iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır” buyurur. Bu hadis, hem günlük iftar sevinci hem de orucun nihai mükâfatı olan Reyyan kapısına ulaşma sevincini vurgular.

Bir Terbiye Modeli Olarak Oruç

Oruç, sadece manevi değil, fiziksel sağlık açısından da faydalıdır. Efendimiz (s.a.v.) “Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız” buyurmuştur. Ramazan, sadece manevi kazançlar değil, aynı zamanda bedensel şifa sağlar. Oruçla birlikte açlık ve sabır eğitimiyle nefsimizi terbiye ederken, bayram sevincine de erişiriz. Bu süreç, hem manevi hem de fiziksel anlamda daha güçlü, daha bilinçli ve huzurlu bir hale gelmemizi sağlar.

Sabır, imanın yarısıdır; dolayısıyla sabrı kuşanan bir mümin daha mutlu olur. Psikolojide nefsin derecelerini temsil eden bir metafor olan at arabasını ele alabiliriz. İnsan ruhu tek katmanlı değildir; madeni, nebati, hayvani, nefsani ve insani ruh gibi farklı dereceleri vardır.

  • Madeni ruh : Omurga gibi bilgilerin sistemini temsil eder.
  • Nebati ruh : Sındırım sistemiyle erişilebilir; Cildimizi besler, büyütür ve geliştirir.
  • Hayvani ruh : Öfke (siyah at) ve şehvet (beyaz at) gibi duygusal güçleri temsil eder.
  • Nefsani ruh : Bu atları yönlendiren sürücüdür; beynimiz ve sinir sistemimizle ilgili.
  • İnsani ruh : Manevi kalp, merhamet, şefkat ve duygusal zekayı kapsar.

Oruç, bu sistemi en sağlıklı şekilde çalıştıran bir irade terbiyesi modelidir. Şehvetin beyaz atı ve öfkenin siyah atı dizginlenir, nefsin aşırılıkları törpülenir. İnsani ruh, atları kontrol ederek kişiyi hedeflerine yönlendirir.

“Ramazanda Yalnızca Fert Değil, Toplum da Arınır”

Ramazan, sadece kişisel değil, toplumsal bir yenilenme sürecidir. Kentsel dönüşüm gibi, yalnızca fert değil, toplum da arınır. Ramazan boyunca fert kendini toparlarken, çevresine de katkıda bulunur ve böylece “ben” değil, “biz” bilinci gelişir.

Ramazan, insanın sadece olumsuz yönleriyle değil, olumlu yönleriyle de yüzleşmesini sağlar. Daha merhametli, daha ibadet ehli ve bilinçli hale geliriz.

Ramazan, insana bu olumlu yönleri keşfetme fırsatı sunar. Fert, özüne dönerek kendini daha iyi tanır ve içsel farkındalığı artar. Bu sayede hayatı daha anlamlı ve değerlerine uygun yaşama imkânı bulur.

Sezai Karakoç’un da ifade ettiği gibi, Ramazan’ın ilk günlerinde oruç, ferdin içine ekilir. Günler geçtikçe kök salar, gövdesini oluşturur ve dallanıp budaklanarak manevi bir ağaç gibi yükselir.

Klinik Psikolog Zeynep Türkkan

Programın tamamına ulaşmak için

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.