Dostluk, arkadaşlık, akrabalık hukuku içinde bulunan insanlar genellikle birbirine inanırlar, güvenirler. Bunun doğal sonuçlarından biri olarak ihtiyaç halinde evlerinin, iş yerlerinin, masalarının, kasalarının anahtarlarını emanet edebilirler.
İstanbul Aile Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Zekeriya Erdim’in Filistin’e yaptığı ziyaretle ilgili kaleme aldığı yazıyı sizlerle paylaşıyoruz.
Filistin topraklarında, anahtarın bambaşka bir anlamı var. Özgürlük savaşçıları, bir “anahtar kardeşliği” süreci yaşıyorlar.
Eriha kentinin girişinde, kocaman bir anahtar heykeli duruyor. Alıcı gözü ile bakıldığında; alıntıda, “bir gün döneceğiz” yazısı okunuyor.
Bölgeye yaptığımız ziyaret ve incelemeler sırasında, anahtarın anlamını ve açılımını aratırdık. Acıklı bir hikaye dinledik; hayret, dehşet, üzüntü, mahcubiyet duygularını aynı anda ve iç içe yaşadık.
Filistin toprakları işgal edilip Avrupa’nın, Amerika’nın himayesinde “terör devleti” kurulduktan sonra; Müslüman köylerine ve mahallelerine gece baskınları yapılmaya başlanmış. Zulmün ve işkencelerin her türlüsü reva görülerek; insanlar, yurtlarını-yuvalarını terk edip gitmeye zorlanmış.
Baskınlar uzayınca kendilerine göre bazı yollar-yöntemler aramışlar. Geceleri kapılarını kilitleyip dağlara çıkmaya, gündüzleri evlerine dönüp hayatlarını devam ettirmeye başlamışlar.
Bir sabah geri döndüklerinde görmüşler ki evleri ve köyleri yakılmış, yıkılmış, yok olmuş. Ellerinde sadece evlerinin anahtarları kalmış.
O günden sonra, o anahtarları “özgürlük mücadelesinin sembolü” haline getirmişler. “Kutsal emanet” gibi korumuş, nesilden nesle intikal ettirmişler.
Analizler yazılarımıza göz atarak, benzer içerikleri de keşfedebilirsiniz.
İsrail’den ikamet eden Yahudiler kendi yurtlarında, yuvalarında yaşıyor olsalar huzur ve güven içinde hayatlarını devam edebilirlerdi. Zillerine basıldığında, kapıları çalındığında komşu, akraba, misafir geldi zannedebilirlerdi. Başkalarının yurtlarını ve yuvalarını zorla ellerinden aldıkları için huzur ve güven içinde yatıp uyumaları mümkün olmayacaktır. “Bir gün asıl sahipleri gelebilir, mallarını-mülklerini geri alabilirler” korkusu onlara rahat olma imkanı vermeyecektir.
Kudüs’ün kutsal özgürlük aşkı bütün İslam dünyasını sardı.
Filistin Müslümanlar için anahtar “özgür olmanın”, İsrailli Yahudiler için pasaport “kaçıp kurtulmanın” alameti. Kudüs’ün esareti bütün dünyanın esareti, Filistin’in sefaleti, bütün dünyanın sefaleti.
Anahtar kardeşleri paslı zincirlerin kırılmasını, kilitli kapıların açılmasını bizden bekliyorlar. Yetişkin çağındaki çocuklar ve gençler için Kudüs turları organize edilmeli, Mescid-i Aksanın hikayesini her Müslüman iyi bilmelidir.
Kaynak: Fikriyat
