K-pop fenomenleri gençler için büyülü bir dünya sunarken, kendileri insani olmayan şartlarda, katı kurallara tabi oluyor. Bir dizi estetik ameliyatı sonrası, en fazla 30 yaşına kadar popülerliklerini sürdüren fenomenler sonrasında başka alanlara yönelmek zorunda kalıyor.
K-pop fenomenleri Güney Kore’de gençlerin hayallerini süsleyen ve onları aileden kopuşa sürükleyen karmaşık bir dünyayı yansıtıyor. Özellikle 20. yüzyılda, bazı ülkeler sosyalist ideolojilerle tek tip insan modeli oluşturmak için kıyafet ve yaşam tarzlarını standartlaştırıyordu. Ancak 21. yüzyılda, K-pop’un yükselişiyle bu tek tipçiliğin odak noktası değişti; artık zihin ve bedenler standartlaştırılıyor. Bu alanda çalışmalar yapan Sosyolog Alptekin Keskin’e göre, K-pop grupları “evrensel temiz” özellikler taşıyor: naziklik, centilmenlik, kibarlık ve sıra dışı dış görünüş. Bu özellikler, gençleri etkiliyor ve K-pop idolü olma hayaliyle yanıp tutuşmalarına neden oluyor.
Ancak bu parlak dünyanın arkasında, gençlerin özverili çabaları ve aileleriyle olan bağları arasında bir gerilim yatıyor. K-pop’un zirvesine çıkabilmek için gençler kendilerini adıyor, eğitimlerini yarıda bırakarak ve estetik operasyonlara yönelerek bu hedefe ulaşmaya çalışıyorlar. CJ ENM yetkilisi Ok’a göre, K-pop idolü olmak isteyen gençlere dans, müzik, şan eğitimlerinin yanı sıra psikolojik destek ve sağlık hizmetleri sunuluyor. Ancak bu süreç, gençlerin hayatlarını şekillendiren ve aile bağlarını sorgulatan bir deneyim oluyor.
Bir K-pop idolünün şöhreti, genellikle yaklaşık 10 yıl sürüyor. Yaşlandıkça, gençlerin güzellik standartlarına uyum sağlayamayacağı düşüncesiyle idoller sahneden çekiliyor ve yerlerini yeni stajyerlere bırakıyorlar. Bu durum, gençlerin kendilerini sürekli olarak yeniden kanıtlamalarını ve rekabetin içinde kalmalarını gerektiriyor. Bazı “emekli” idoller, 30’lu yaşlarına geldiklerinde varyete şovlarda sunucu veya konuk olarak yer alarak veya kendi markalarını yaratarak yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar.
K-pop fenomeni olmak, gençlerin hayatlarını kökten değiştiren ve ailelerinden uzaklaşmalarına yol açan karmaşık bir süreci yansıtıyor. Bu sürecin arkasında yatan baskılar, aile bağlarının zayıflamasına ve gençlerin kendi kimlik aidiyetlerini kaybetmelerine ve çeşitli psikolojik sorunlara yol açıyor.
Kaynak: NTV
