İstanbul Aile Vakfı, Aile Danışmanı Saliha Erdim ile Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde Aile Buluşmaları konferansı düzenledi.
Saliha Erdim “Ailede Eşler Arası İletişim ve Önemi” başlıklı konferansında öne çıkan başlıkları sizlerle paylaşıyoruz.
“Bir insanın doğru bir davranış sergileyebilmesi için kendisini sevmesi ve değer vermesi lazım. Kendini sevmeyen rabbini sevemez, kendini sevmeyen insanlara da asla değer veremez. Bu, evlilik hayatında eşiyle ve sosyal hayatta diğer insanlarla da devam eden bir süreç.
Bir insanın kendisindeki sıkıntıları anlamadan karşısındaki insanı anlaması zordur. Anlayışımızda bakış açımızda bir bozukluk varsa en iyi bir eşe sahip olsak bile sorun yaşamaya devam ederiz. Bir insan kendi eksikliğini görmezi ve onu düzeltme konusunda çaba sarfetmesi Allah’ın ona bir merhameti ve bereketidir. İnsan insanın aynasıdır. Ailemiz içerisinde birbirimize eksikliklerimizi son derece kibar bir dille söylemeliyiz.
Ailede insanın kendilik algısı ve benlik değeri düzgün oluşmuşsa dili de düzgün olur. Kendisiyle savaş halinde olan insan karşıdaki insanla sağlıklı bir iletişim kuramaz. Bir çocuğa kendisinin yetersiz olduğunu söyleyen de genelde anne ve babalardır. İnsanın ailede gördüğü zararı bütün bir toplum bir araya gelse bir bireye veremez. Çünkü insan ailede aldığı kendilik algısıyla kendisini nasıl gördüğüyle dünyaya açılıyor.
İnsanlar inandığına göre hareket edere, inandığına göre düşünür, konuşur ve davranır. O zaman çocuklarımızın kendilerine olan inançlarının doğru ve güçlü olması için anne babaya bu yönde büyük görev düşmektedir. İşte bu konularda eksiklikler yaşandığı zaman aile hayatında da bunlar açığa çıkıyor ve eşine karşı o sıkıntılı algılarıyla iletişime geçiyor.
Ailede değer ve sağlıklı iletişim
Çocuklara sürekli ne söylerseniz çocuklar ona inanır ve o sözleri hakkedecek şekilde davranır. Örneğin, ‘Derslerine düzgün çalışmıyorsun, tembelsin.’ İfadesi hepimize çok yabancı gelmeyen bir ifade.
Ders çalışmamak anlık bir durum, tembellik genel bir etkendir. Çocuk diyor ki ben doğru düzgün öğrenemiyorum annem ve babamı üzüyorum, kötü çocuğum, tembel çocuğum demeye başlıyor. Bundan sonra kendisine bakışı bozuluyor. Kendisini anlaması zarar görüyor, böyle anlıyor tanımlıyor kendisini. Çünkü bu sözü söyleyen onu en çok seven annesidir. Annesi böyle söylüyorsa o zaman doğrudur.
Güzel sözün gücü, kötü sözün yarası
Sevgi değer gördüğü yere akar
İnsan, sevilmeden önce değer vermeye ve değer göremeye ihtiyacı vardır. Sevgi değer gördüğü yere akar. Siz ilgili davrandığınız zaman sevgi kendiliğinden gelir. Değerin bir bileşeni daha vardır o da saygıdır. Saygı, sevgiyi içinde bulunduran kristal kaptır. Saygı zarar gördüğü zaman sevgi dağılır. Aranızda ne yaşarsanız yaşayın saygıda kusur etmeyin.
Evliliğin iki ayağı vardır biri seçim diğeri geçim. Dünyanın en doğru seçimini yaptığınızı varsayalım. Geçimsiz bir insansanız o en doğru olan insan dünyanın en aksi insanına dönüşebilir.”
Huzurlu bir ailede olması gereken 7 kriter
Aile Danışmanı Saliha Erdim, Huzurlu bir ailede olması gereken 7 kriteri ise şöyle açıkladı:
1. Ailede ilk önce gönül birliği olmalıdır. Eşinizi şartsız sevmelisiniz.
2. Ailede mutlaka saygı olmalıdır. Şartsız saygı olmalıdır.
3. Hanımefendiler beyefendilere davranırken erkek psikolojisini, beyefendiler de eşlerine davranırken kadın psikolojisini bilmeleri gerekir.
4. Sıfır beklentiyle hareket etmek. İnsanı en güçlü tutan, insanı Allaha göre davranmaya sevk eden en önemli husus sıfır beklentidir.
5. Eleştiri, şikâyet, emir cümlesi, kıyaslamak, geçmişi gündeme getirmek, küslük ve başa kakmak olmamalı.
6. Eşler arasında bol bol takdir olmalıdır. Çünkü tenkit tüketir, takdir üretir.
7. Bol bol dua… Eşimiz ve ailemiz için dua edelim.
