‘Hayır’ deyince çocuklar hırçınlaşıyor
Çocuklarımızın yaşamda yol alabilmeleri için öncelikle anne – babalarından öğrenmeleri gereken pek çok şey vardır. Kabul edilen / istenilen davranışları gösterebilmesi için çocuklara bu davranışları öğretmek, yanlış yapılanları düzeltmek gerekir. Çocuklar ancak doğrular gösterildikçe, yanlışlar düzeltildikçe doğrulara nasıl ulaşacaklarını öğrenebilirler.
Çocuğunuza ‘hayır’ derken dikkat etmeniz gerekenler
Disiplin kelime anlamıyla öğretmek demektir; oysa disiplin denildiğinde cezalandırma, sert davranma gibi kavramlar akla gelmektedir ilk anda.
Çocuklar minyatür erişkinler değildir, onların da sizden farklı olabilen kendilerine göre gereksinimleri, duyguları var. Gürültülü, sabırsız, talepkar, dağınıklar zaman zaman. Tamamen benmerkezcidirler, onlara göre dünya çevrelerinde döner ve onların istekleri her şeyin üstünde yer alır. Böyle hisseden ve düşünen çocuklardan erişkin gibi davranmalarını beklersek onların çocukluklarını yaşamlarına engel oluruz.
Çocuklarımız sinirli, gergin olduğunda, öfkelendiğinde duygularını yaşamalarına izin verin. Fiziksel olarak şiddet göstermek değil söz ettiğimiz. Öfkelendiğinde arkasından gitmeyin, bırakın yalnız kalsın ve bir süre duygularını yaşasın. Sonrasında yanına giderek yaşananları, duygularını konuşmayı deneyebilirsiniz. Özellikle küçük çocuklar için geçerli olmak üzere, onlara kendi duygularını tanıtmak, dillendirmeleri için yardımcı olmak gerekebilir. Küçük çocukların, özellikle olumsuz olduğunu düşündükleri duygulardan korktuklarını, ifade etmekte güçlük çektiklerini biliyoruz, bu nedenle onlara bu tür duyguların da rahatlıkla söylenebileceğini, sonuçlarının kötü olmayacağını hem söylemek, hem de yaşatmak gerekir. Öfkelenmek demek o insanı sevmemek demek değildir, öfkeli çocuğunuza sıkıca sarılın ve sevginizi ona bu yolla aktarın, bir yandan da fiziksel şiddete yelteniyorsa sarılarak onu da önlemiş olursunuz.
Çocuğa “Hayır” demenin yolları
“Hayır”ları yumuşak, sıcak; ancak net, kararlı bir tonda söyleyin. Hayır dedikten sonra çocuğunuzun ilgisini çekebilecek, sevebileceği bir duruma çekmeye uğraşın.
Duygusal enerjinizi çocuklarınızın hoşuna gidecek, ilgilerini çekecek şeylere saklayın. Çocuklar ailelerinin duygusal enerjisini – ister olumlu isterse de olumsuz yönde – kendi üzerlerinde toplamaya çalışırlar, bu nedenle enerjinizi kızgınlık, öfke yerine gülmeye, eğlenmeye ayırırsanız çocuğunuzla daha eğlenceli ve daha sağlıklı vakit geçirmiş olursunuz.
“Hayır” dediğiniz şeye yaşamınızda ne kadar yer verdiğinize bir göz atın. Kolanın zararlı bir içecek olduğunu anlatıp, bu nedenle onun içmesine izin vermiyor, ancak siz her akşam kola içiyorsanız, çocuğunuz için ne kadar inandırıcı olabilirsiniz.
“Hayır” dediğiniz şeye karşı çocuğunuzun ilgisi artabilir, sizi denemek amacıyla defalarca ve hatta bıktırırcasına bu isteğini tekrarlayabilir. Sabırla “hayır”ınızı tekrarlayabilirseniz amacınıza ulaşmış olursunuz. Hem “hayır” dediğiniz şey yapılmamış olacak hem de çocuğunuz sizin net tavrınız karşısında durmayı, davranışlarını ayarlamayı öğrenecektir.
Çocuğunuzun bir şeyi yapmasına izin vermiyorsanız sadece “hayır” demek yeterli olmaz, çocuğunuza farklı bir şey yapmayı önerebilirsiniz. “Birlikte yemek yapalım mı?”, “Boyama yapmaya ne dersin?”, “Lego oynamak ister misin?” gibi.
Disiplin – otorite – “hayır” diyebilmek, ilk duyulduğunda insana ürküntü, tedirginlik veriyor olabilir. Hele de küçük çocuğunuza karşı uygulanabilecek bir şeymiş gibi görünmüyor olabilir. Ancak; sınırını bilen, engellemeler karşısında kişiliğini oluşturabilen, gerektiği zaman vazgeçmeyi gerektiğinde de direnebilmeyi bilen bir genç – bir erişkin yetiştirebilmenin koşullarından biri de çocuğunuzu doğru biçimde eğitebilmek, disiplini yeterince ve gereğince verebilmektir. Ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın, onları çok sevdiğinizi söylemeyi unutmadan elbette.