Pandemi gölgesinde geçen bir eğitim yılı göz önüne alındığında geçen yıllara kıyasla çocuklar, okul çalışanları ve ebeveynler için oldukça zor bir dönemin geride kaldığını ifade eden Duygu Barlas, “Çocuklar ve ebeveynler ilk kez farklı bir eğitim döneminin ardından tatile girdi. Gerek pandeminin neden olduğu kaygı gerekse farklı bir eğitim sisteminin getirdiği şaşkınlık ve öfke duyguları çocukların ve yetişkinlerin aynı anda birçok duyguyu yaşamalarına yol açtı. Bu yüzden, okulların kapanmasından sonra herhangi bir akademik kursa, özel derse yönlendirmeden 1-2 hafta önce çocukların ruhsal iyi oluşlarına odaklanılmasını öneriyoruz” dedi.
Akran iletişiminin önemini vurgulayan Duygu Barlas, çocuğun istekleri ve becerileri düşünülerek eğlenceli aktiviteler planlanmasını önererek sözlerine şöyle devam etti:
“Bu dönemde özellikle hareket ve sosyalleşme alanları daralan çocukların pandemi sınırlamaları da göz önüne alınarak akranları ile görüştürülmeleri gerekiyor. Akranları ile doğa aktiviteleri, kültürel geziler planlanabilir. Çocuğun duygusal durumu daha stabil hale geldikten sonra ve akademik açıdan desteklenmesine karar verildiğinde, belirli saat aralıklarında, özellikle sabah, ek ders takviyeleri yapılabilir. Ancak bu durumun yoğun olmaması, eğlenceli aktiviteler ile dengelenmesi oldukça önemli. Bu durum çocuğun hem rahatlamasına hem de akademik anlamda kendisini güçlendirmesine ve yeni döneme hazırlanmasına katkı sunacaktır.”
Uzman Klinik Psikolog Duygu Barlas, “Yeni dönemde okulların yüz yüze eğitime başlama durumuna karşın ailelerin yaz bitimine doğru ekran sınırlandırmalarını yeniden gündeme getirmeleri, sınıf arkadaşları ile iletişimi artırmaları, uyuma ve uyanma saatlerini düzenli hale getirmeleri okul döneminde yarar sağlayacaktır” diye konuştu.
