Matrix Sendromu’na dikkat
Doktor Mustafa Merter, Matrix Sendromu adı verilen bağımlığın tehlikesine dikkat çekiyor.
Matrix, Hollywood yapımı bir film dizisinin adıdır. 1999 yılında ilk bölümü, 2003 yılında da ikinci ve üçüncü bölümleri yayınlanmıştır. Filmin konusu, insan ruh ve bedeninin birbirlerinden ayrılıp; beden, bir makinada canlı tutulurken rûhun bir bilgisayar programına yüklenmesidir. Filmin kahramanı Neo, Morfeus adlı bir bilgenin yardımıyla, tutsak insanları kurtarmaya, gerçekle buluşturmaya çalışır. “Ekran bağımlılığı” kavramı, akıllı telefonları (veya diğer teknolojik cihazları) kullanım oranının ciddi bir boyuta (eksikliğinde yoksunluk belirtilerinin görülmesi derecesine) ulaşmış olduğunu ifade ederken; “Matrix sendromu”, özellikle akıllı telefonlarla düzenli temas halinde olan herkesi tesiri altına alan ve belli riskler taşıyan bir tehlikeye işaret ediyor.
Ekran zamanı günde 5 saat ve üstü olan ergenlerde intihar düşünceleri %48 oranlarındayken günde 1 saat ekran başında kalanlarda bu oran %28’e iniyor. Yani bütün cazibesine rağmen “Matrix” hayatı çok sıkıcı, boğucu, hatta ölüme davet edici bir yer. Ekran başında geçirilen zaman ne kadar uzunsa farkına varmadan sanki o kadar büyük bir bir istilaya uğruyoruz. Bize ait olmayan sözde değerler, davranış biçimleri, duygular içimize işliyor; şaka gibi gelse de “Matrix” içinde sanal bir hayat sürdürmeye başlıyoruz.