Arkadaş ilişkilerinde anne ve babanın görevi
Anne ve babalar, çocuklarını arkadaş ilişkilerini geliştirmeye yönelik eğitebilirler. Örneğin; çocuk, henüz paylaşmasını bilmese dahi, bir yaşından itibaren başka çocuklarla tanışmalıdır. Araştırmalar, çok çocuklu ailelerde yetişen bir çocuğun, tek çocuğa kıyasla arkadaşlık ilişkilerine daha erken başladığını ve arkadaş seçmede daha başarılı olduğunu gösteriyor. Bunun da sebebi, daha bebekliğinden itibaren kardeşlerini görmesi ve onların davranışlarını izlemesidir.
Arkadaş ilişkilerinde anne ve babanın görevi
Ayrıca 3 yaşından sonra çocuğun el-yüz yıkama, diş fırçalama, tuvalet ihtiyacını giderme, yemek yeme, elbise ve ayakkabılarını giyme gibi rutin işleri kendi başına yapmasına fırsat verilmelidir. Bu ihtiyaçlarını kendi başına giderme becerisi kazanan çocuk, bağımsızlık yolunda ilk adımlarını atmış, öz güven duygusu güçlenmiş demektir. Bu şekilde eğitilen çocuklar, arkadaşlık ilişkileri kurmaya ve yürütmeye daha çok yatkındır.
Çocukların ileride arkadaşlarıyla nasıl bir ilişki içerisinde olacağını, anne-baba tutumlarına bakarak tahmin etmek mümkündür. Zira anne-baba tutumları, çocuğun gelişim ve kişiliğini büyük oranda etkilemektedir. Örneğin; aşırı korumacı bir aile tarafından yetiştirilen çocuk, büyük olasılıkla arkadaş çevresine girmekte cesaretsiz kalacak; içine dönük bir kişiliğe bürünecektir. Yalnızlığı kendisine dert olup, bunun çözümü için kendinden fazlaca ödün verecek. Sırf arkadaşları tarafından kabul görülmek için onlar gibi olmaya çalışacak, onların, iyi-kötü, tüm huy, davranış ve alışkanlıklarını benimseme yoluna girecektir. Öte yandan her şeye itiraz eden, bağırıp çağıran, kavga çıkaran çocuk, muhtemelen tutarsız bir anne- babanın baskı, azar ve şamarları altında büyümüş bir çocuktur. Arkadaşlarıyla olumlu yönde ilişki kurabilen, anlaşmazlıkları çözen, atılgan ve arkadaş grubu içinde özgüveni oldukça sağlam olan çocuk ise büyük olasılıkla ailesi tarafından sevilen, ilgi gören, yeteneklerini göstermesine fırsat verilen bir aile ortamında büyümüştür.
Çocuklarının ileride iyi, güzel ahlaka teşvik edici, hayırlı arkadaşlar seçebilmesi için anne-babaların, çocukları henüz bebek iken, daima iyi ortamlarda bulunmaları gerekir. İleride çocuklarının arkadaşlık kurmalarını istediği kimselerde bulunmasını arzu ettiği özellikte arkadaşlarla takılma, bu konuda çocuklarına güzel örnek olmaları gerekir.
Çoğu aileler, çocuğun okula başlamasıyla birlikte belirli bir tedirginlik hissederler. Şöyle ki: Çocuk, okul öncesi dönemde ailenin önem verdiği değerler doğrultusunda özenle yetiştirilmeye çalışılmış, çocuğun ahlaki oluşumu noktasında belirli bir aşama kat edilmiştir. Fakat okula başlamasıyla birlikte çocuk kendine yeni sosyal çevreler edinecek, tabiri caizse, tüm emekler boşa gidecek, çocuk tamamen aileden kopacak, öğrendiği değerleri unutacak, çevreyi tamamen kendine model seçecektir. Evet, bu ve bunun gibi kaygılar yersiz değildir. Fakat ilk temel bilgilerin ve ilk eğitimin gerçekleştiği 0-6 yaş döneminde çocuğun kişiliğine ve ahlakına büyük ölçüde yön veren unsur ailedir. Şayet bu yaşlar aileler tarafından iyi değerlendirilmiş, çocuk bu yaşta ailesiyle güçlü bir sevgi ve güven bağı kurabilmişse; çocuk, yetiştiği ortamın değerlerine göre ileriki yaşlarını şekillendirecek, arkadaş seçimi başta olmak üzere tüm seçim ve kararlarını ona göre yapacaktır.
Nitekim:
Ailenin, çocukla iletişiminin güçlü ve sağlıklı olması çok önemlidir. Bu sayede, aile çocuğa doğruyu ve yanlışı kolaylıkla öğretebilir. Çocuğun, anne ve babanın yokluğunda da doğru hareketleri sergileyebilmesi çok önemlidir. Bu beceri, doğrudan arkadaş seçimini de etkileyecektir. Aile ilişkilerinin sağlıklı ve güven dolu olması, çocuğun dış ortamda kendine daha güvenli olmasını sağlayacaktır. Bu sayede, kötü örnek oluşturan arkadaşlardan etkilenmesi azalacaktır.
Dolayısıyla aileler, bu dönemde çocuklarını özenle ve kendi değerleri doğrultusunda yetiştirme gayretine girmeli; kendileri de onlara bu hususta örnek olmalıdırlar.