Evdeki hesabı çarşıya uydurmak

18.05.2022
A+
A-
Evdeki hesabı çarşıya uydurmak

Aile, en genel anlamıyla ‘toplumun en küçük yapı taşı’ olarak tanımlanır. Aile; evrensel bir kurum olmasına rağmen modern toplumun aile tanımı ile geleneksel toplumun aile tanımı birbirinden farklılık gösteriyor. Bu farklılığın temeli, aileye yüklenen işlevlere ve beklentilere dayanıyor.

Toplumsal Değerler

Toplumsal değerler, toplumsal yapı ve toplumsal düzenin devamlılığı için çok önemlidir. Aile, din, hukuk, eğitim, ekonomi gibi kurumlar toplumsal değerlerin etkisi altında şekillenir. Toplumsal kurum ve gruplar sayesinde toplumsal değerler kuşaktan kuşağa aktarılır. Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğünce yapılan “Türkiye’de Aile Değerleri” araştırması, günümüz Türkiye’sinde değişim ve dönüşüme bağlı olarak şekillenen değerler değişimini de gözler önüne seriyor.

“Çalınan ilk kapı aile”

Araştırmaya katılanların;%83,7’si maddi ve manevi sorunlar olduğunda ilk olarak aileye başvurulması gerektiğini düşünüyor. Ailesinin iyiliği için her türlü sıkıntıya katlanabileceğini ifade edenlerin oranı ise yüzde 90,3. Katılımcıların yaklaşık 4’te 3’ü aile içi sorunların eşler arasında çözülmesini gerektiğini belirtirken, görüşülenlerin yüzde 66,3’ü aile büyüklerine duyulan saygı nedeniyle aile içi ilişkilerin eşler kadar anne babaları da ilgilendirdiğini savunuyor.

“Kadın evin başrolünde”

Katılımcıların yüzde 50,8’i “Bir kadının asıl görevi çocuk bakımı ve ev işleridir” görüşünü destekledi. Öte yandan, görüşülen kişilerin yüzde 64,1’i ev işlerinde kadın kadar erkeğin de sorumlu olduğunu savunuyor. Araştırmadan, kadın rolleriyle ilgili geleneksel kalıpların değişmekte olduğu, yerine eşitlikçi bir anlayışla ev içi işlerin eşlerin birlikte işbirliğiyle yaptıkları görevler olarak algılandığı sonucu çıkarılıyor. Araştırmada, Türk toplumunda kadına yönelik şiddete izin vermeyen bir değer yargısının giderek güçlendiği görüldü.

Kadının Çalışma Hayatına Girmesi

Sanayileşme ve sonrasında bilgi toplumuna doğru dönüşen dünyamızda iş hayatı geleneksel toplumlardaki aile içi üretim tarzından dış mekânlardaki iş yerlerine taşınıyor. Bunun yanı sıra iş hayatında giderek artan farklılaşma ve uzmanlaşma sebebiyle kas gücüne dayalı çalışma tarzı merkezi konumunu kaybetti. Tarım toplumundan sanayi toplumuna doğru bu hızlı değişim sürecinde kadının çalışma hayatına katılımı da aynı doğrultuda değişiklik gösterdi. Bu durum, iş hayatında kadına duyulan ihtiyacı arttırdı.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.