Türk çocuk edebiyatında göç olgusu
Yaşadıkları yerleri terk ederek/etmek zorunda kalarak göçmen durumuna düşen insanlar, bir taraftan kaçabildikleri için kendilerini şanslı hissetmekte, bir yandan geride bıraktıkları hayatlarını özlemekte, bir taraftan da karşılaştıkları yeni toplumsal hayata uyum sağlamak zorunda kalmaktadırlar. Bu durumu her iki eserde de görmek mümkündür.
Türk çocuk edebiyatında göç olgusu
Savaşın veya iç karışıklıkların çocuk üzerinde oluşturduğu etkiler hem çocukta korku oluşturmakta, hem de savaş ortamından kaçsa bile çocuğun belleğinde silinmesi zor izler bırakmaktadır. Bunun yanında göç edilirken çekilen sıkıntılar, çocuğun şahit olduğu patlamalar, ölümler, yaralanmalar da çocuğun sadece günlük yaşamını değil, hayallerini de etkilemektedir. Savaştan etkilenenler sadece çocuklar değildir. Yetişkinler de savaştan ve savaşın getirdiği sorunlardan etkilenmektedirler. Kimi yetişkinlerin kendi yaşadıkları, kimilerininse savaşa şahit olan çocuklar üzerindeki gözlemleri savaşın hem korkunçluğunu hem de çocuklar üzerindeki etkilerini görmelerini sağlamaktadır. Bu durum savaşın oluşturduğu sorunların insan üzerinde bıraktığı yoğun izlerden kaynaklanabilir.
Göçmen durumuna düşen insanların geride bıraktıkları hayatlarını özlemeleri de sık rastlanan bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Hem günlük yaşantı, hem de bayram gibi özel günler bu bağlamda ön plandadır. Özellikle çocuklar açısından bakıldığında çocukların eğitim hayatlarını, okullarını ve öğretmenlerini özledikleri görülmektedir. Bu durum göçmen çocukların eğitim hayatlarının sekteye uğramasının bir sonucudur. Çocuklar, oyun oynadıkları, beraber vakit geçirdikleri arkadaşlarını da aynı şekilde özlemektedirler.
Çocuklar Göç Etmeye Karşı Çıkması
Çocukların göç etmeye karşı çıkmalarının en önemli nedeni arkadaşlarından, oyun çevrelerinden ayrı kalma korkusu olarak düşünülebilir. Bütün bunların doğal bir sonucu olarak göçmen durumundaki insanlar, sürekli geçmişi hayal etmekte ve geri dönme düşleri görmektedirler. Ancak bunun kolay olmadığının, dönseler bile eski hayatlarına ait birçok unsurun değiştiğinin/yok olduğunun da farkındadırlar. Bunun temel nedenlerinden biri de göç etmeden önce savaş ve iç karışıklıklara dair yaşadıkları ve şahit oldukları olaylar olabilir.