Dünyada dini nikah çeşitleri
Nikah kelimesinin sözlükte “birleştirme, bir araya getirme, evlenme, cinsel ilişki” gibi anlamları var.
İslam fıkıh terminolojisindeyse terim, nikahlanacak bir erkekle bir kadının hayatlarını birleştirmelerini sağlayan bir tür sözleşme yapmalarını ve bu yolla meydana gelen evlilik ilişkisini ifade ediyor.
Ailenin temelini oluşturan nikah ve evlilik, tüm ilahi dinlerde, kadın ve erkeğin kendilerine özgü bir mahremiyet ve paylaşım alanı oluşturmasına ve insan soyunun devamına katkı sağlamasına imkan veren meşru bir ilişki olarak kabul ediliyor.
Kuran’ı Kerim’de nikah kelimesi ve benzer ifadeler 19 ayette geçiyor, nikaha dair bazı şartlarla yasaklar da var.
Bu şartlardan en temel olanı ve İslam mezheplerindeki hemen hemen tüm alimlerin kabul ettiği üzere, yapılan nikahın “geçici olmaksızın” yani kalıcı yapılmış olması. Kalıcı olmayan nikahlar konusundaki eleştiriler, genel itibariyle, bunların kadının rızası olsa dahi, doğabilecek çocuğun ve kadının kendi hakkıyla aile hukukunu göz ardı etmesi.
Hüküm ve koşulları itibariyle haram bileşenlerden oluştuğuna inanılan bu tür nikahlar, İslam hukukuna ters düşme, gizlilik, kandırma, niyet, yalan, kadına nafaka ve mehirin (mehir: erkeğin evlenmeden önce kadına sağladığı maddi güvence) verilmeyişi gibi sebepler sıralanarak çoğunluk tarafından caiz görülmüyor.
Ancak Şia’daki mut’a nikahını caiz görmeyen Sünni bazı toplumlarda yıllar içinde benzer içerikli farklı nikahların türediği biliniyor.
Bugün bazı İslam ülkelerinde nikah uygulamasının farklı mezhepler ve farklı fetvalarla çok çeşitlendirildiği ve uygulandığı görülüyor.
1. Bir günlük nikah: Nikah-ı Muta (İran)
Genellikle İran’da ve Şiiler arasında görülen mut’a nikahı, belli bir ücret karşılığında, belli bir süre için, şahit şartı olmaksızın, cinsel yönden yararlanmayı ifade eden sözlerle yapılan nikaha deniyor. Ağırlıklı olarak İran’da uygulanan bu nikah türüne farklı ülkelerde bulunan Şiiler arasında da rastlanıyor. Şii fıkhında caiz görülen mut’a nikahı İran’daki medeni kanunca da kabul ediliyor.
2. Misyar Nikahı
Misyar nikahında evlenme akdi bütün şartlara uygun olarak yapılıyor ancak kadın bazı haklarından feragat ediyor. Misyar nikahıyla evlenen kadın kocasından nafaka talep edemiyor. Sürekli kendisinin yanında kalmasını da isteyemiyor. Kocası kendi tayin ettiği zamanlarda eşinin yanına gidiyor. Nikah ismini de buradan alıyor. Misyar isminin “yürümek veya seyahat etmek/seferde bulunmak” anlamına gelen “seyr” kelimesinden türediği düşünülüyor. Bir grup araştırmacıya göre ise Misyar, Suudi Arabistan’ın Necid bölgesinde kullanılan ve halk dilinde günlük ziyaret anlamına gelen bir kelime.
“Mut’a gibi şeyler işi dine uydurmaktır”
İslam Hukukçusu ve Süleymaniye Vakfı Kurucusu Abdulaziz Bayındır, evlenme ve boşanma konusunda “Kuran’a uyan tek bir mezhep olmadığını ve en çok kadının ezildiğini” söylüyor.
Evlilik ve nikahın Kuran’a göre anlatıldığında buna karşı çıkacak kimsenin olmadığının altını çizen Bayındır, mezhepsel ve toplumsal farklılıklara göre şekillenen geleneksel dini uygulamalar çerçevesinde anlatıldığındaysa bunları hiç kimsenin kabul etmediğini ifade ediyor.
Örnek olarak mut’a nikahını veren Bayındır, sözlerini şöyle sürdürüyor: Mut’a nikahı diye bir nikah olamaz. O tamamen uydurma bir şeydir. Bu din konusu ortaya atıldığı zaman herkes dindar gözükmek ister ama dine uymak insanların menfaatlerine ters gelir. Yoldan çıkar, yoldan çıktığını da göstermemek için böyle mut’a gibi şeylere başvurur. Adam ahlaksızlık yapmak istiyor, işi dine uydurmak için mut’a nikahı diye bir şey uyduruyor.